13 Ocak 2013 Pazar

Meleklere Göre Sayıların Anlamları - Doreen Virtue


Doreen Virtue - Angel Numbers - Melek Sayıları

Sayilarin Anlamlari...

Bazi sayilarin surekli karsina ciktigi oluyor mu?

Ruyanda, gercek hayatta, okudugun metinlerde, seyrettigin filmlerde,

telefon numaralarinda, onunde giden arabanin plakasinda???

Dr. Doreen Virtue'ya gore melekler sayilar araciligiyla ozel mesajlar

gonderiyorlar...

Numeroloji bilimi Pisagor, Hermes ve Eflatun gibi buyuk ustalar

sayesinde hayat bulan ve bugune kadar gizemini koruyan ender kutsal

bilimlerden biridir.

Meleklere gore, sayilarin dizilisi cok onemli. Ornegin, 3 veya daha

fazla sayi varsa, ortada kalan sayiya dikkat etmek gerekiyor.

Melekler sana da mesaj yolluyor olabilir mi? Ornegin, saate her

baktiginda ayni saati gosterdigi oluyor mu (ben bir kac yol once her

gece saat 3'te uyanirdim...)?

Asagida bazi sayilarin temel anlamini bulabilirsin. Fakat gordugun

sayi senin icin farkli bir anlam tasiyor olabilir, o nedenle

meleklerine "bana bununla anlatmak istediginiz nedir" diye

sorabilirsin.

111 - Dusuncelerini dikkatli bir sekilde izle, ve sadece istedigin

seyleri dusundugunden emin ol, istemedigin seyleri degil. Bu sayi,

firsatlar kapisinin acilip dusuncelerinin rekor hizla gerceklesiyor

oldugunun isaretidir. 111 sayisi bir ampulun parlak isigi gibidir. Bu

demektir ki, evren, tam su anda dusuncelerinin fotografini cekti ve

onlara hayat vermek uzere. Evrenin yakaladigi dusuncelerden memnun

musun? Degilsen, dusuncelerini duzelt (dusuncelerini kontrol etmek

veya izlemek zor geliyorsa meleklerinden yardim iste).

222 - Yeni ektigimiz fikirler gerceklesmek uzere buyumeye

basliyorlar. Onlara su vermeye ve bakmaya devam et, cok yakinda

gerceklestiklerinin kaniti olarak topragi deldiklerini goreceksin.

Baska bir deyisle, mucize gerceklesmeden 5 dakika once pes etme.

Dusuncelerinin gerceklestigini yakinda cok acik bir sekilde

goreceksin, o yuzden devam et! Pozitif dusunceler olusturmayi surdur,

olumlama yap ve gozunde canlandirmaya devam et.

333 - Yukselmis efendiler sana yakin, yardimlarina, sevgilerine ve

arkadasliklarina sahip oldugunu bilmeni istiyorlar. Yukselmis

efendileri cagir sýk sýk, ozellikle de 3 sayisinin
varyasyonlarini

gordugunde. Bazi unlu yukselmis efendiler sunlardir: Isa, Musa,

Meryem, Quan Yin, ve Yogananda.

444 - Melekler su anda etrafini sariyorlar, sevgi ve yardimlarindan

tekrar emin olman icin. Endiselenme cunku meleklerin yardimi cok

yakinda.

555 - Emniyet kemerini bagla. Cok buyuk hayati bir degisim seni

bekliyor. Her tur degisim hayat akisinin dogal bir parcasi oldugundan

bu degisim pozitif veya negatif olarak gorulmemeli. Belki bu degisim

dualarinin cevabidir, o nedenle kendini huzur icinde gormeye ve

hissetmeye devam et.

666 - Dusuncelerinin dengesi bozulmus su anda, cok fazla materyalist

dunyaya odaklanmislar. Bu sayi dizimi cennet ve dunya arasindaki

dusuncelerini dengelemeni istiyor. Unlu "Dagdaki Sermon" gibi

melekler,ruh ve hizmete odaklanmani ve maddesel ve duygusal

ihtiyaclarinin otomatik olarak karsilanacagini bilmeni istiyorlar.

777 - Melekler seni alkisliyorlar, tebrikler, gumbur gumbur

geliyorsun! Iyi is cikarmaya devam et ve bil ki dilegin

gerceklesiyor. Bu olaganustu derecede olumlu bir isaret ve daha fazla

mucize gerceklesecegini beklemen gerektigi anlamina geliyor.

888 - Hayatindaki bir donem kapanmak uzere, ve bu sana hazirlanmak

icin gonderilen bir uyari. Bu sayi dizimi duygusal bir kariyer veya

iliski donemini sonlandirmak uzere oldugun anlamina gelebilir. Ayrica

tunelin sonunda isik oldugu anlamina da geliyor. Buna ek

olarak, "Mahsul olgunlasti. Toplamak ve keyfini cikarmak icin

bekleme." anlamina da geliyor. Baska bir deyisle, hamleni yapmak veya

emeginin karsiligini almak icin gecikme.

999 - Tamamlanma. Kisisel veya kuresel hayatta buyuk bir donemin

sonudur. Buna ek olarak, dunyayi iyilestirmeye dahil olan isik

iscilerine bir mesaj verir ve der ki, " Isinizin basina cunku dunya

ananin su anda size ihtiyaci var."

000 - Tanri'yla Bir olduguna dair, ve yaradanin sevgisinin varligini

icinde hissetmene dair bir hatirlatma. Ayrica, bir durumun dongusunu

tamamladigina dair bir isaret.

Bazen melekler 2 veya daha fazla sayi iceren kombinasyonlar iceren

mesajlar verirler. Simdi 3 basamakli 2 sayi iceren bazi

kombinasyonlarin anlamlarina bakalim. Aldigin mesajlarda 3'ten fazla

sayi varsa, sayiyi bolerek anlamini cikarabilirsin. Ornegin surekli

312 sayisini goruyorsan, 3 ve 1'in daha sonra da 1 ve 2'nin

kombinasyonuna bak.

Veya sayiyi tek haneye gelene kadar topla ve yukarda verilen sayi

dizimlerindeki anlamina bak.

1'li kombinasyonlar

121 veya 112 gibi - Dusuncelerimiz, yesermek uzere olan tohumlar gibi

yesermeye basliyorlar. Isteklerinin meyve vermeye basladiginin

kanitlarini gormeye baslamis olabilirsin. Bunlar, olaylarin istedigin

yonde gelisecegine dair isaretlerdir. Inanmaya devam et!

133 veya 113 gibi - Yukselmis efendiler dusunce surecinde seninle

calisiyorlar. Bir cok yonden rehber gibi davraniyor ve sana

hayallerin gerceklesmesini de iceren eski bilgelikleri ogretiyorlar.

Umitsiz hissetmeni engellemek icin enerji, ruhunun gercek amaclarina

odaklanman icin ise cesaret yolluyorlar sana. Buna ilaveten,

yukselmis efendiler hayat amacinla ilgili sana tavsiye, rehberlik ve

oneriler sunuyor olabilirler. Fakat her zaman her yaratilisin dusunce

ve fikir seviyesinde basladigini ogretirler. Onlardan istedigin seyi

bilgece secmek icin yardim iste.

114 veya 144 gibi - Melekler dusuncelerine tam su anda cok dikkat

etmen gerektigini vurguluyorlar yogun bir sekilde. Tam su anda

dusuncelerini gerceklestirecek bir kapida oldugun icin bir dilek

tutmani ogutluyorlar. (Not: 411 sayisi "Su anda ihtiyacin olan hayati

bir bilgi almak icin meleklere danis" anlamina geliyor)

115 veya 551 gibi - Dusuncelerin hayatindaki degisimleri yaratiyor.

Dusuncelerini istedigin yone dogru cevirmeye devam et. Yaklasan

degisimler istenmiyorsa, dusuncelerini duzelterek onlari durdurabilir

veya degistirebilirsin.

116 veya 661 gibi - Dusuncelerini cennete dogru cevir ve maddesel

endiseleri serbest birak. (Not: 611 sayisi, "Maddesel dunyada kafani

karistiran veya rahatsiz eden bir seyi tam su anda tamir etmek icin

yardim iste" anlamina geliyor.

117 veya 771 gibi - Cok iyi gittigine dair bir isarettir. Dogru

yoldasin, boyle devam et! Bu, dusuncelerini iyi sectigine ve

amaclarina daha muntazam odaklanman gerektigine dair bir isarettir.

Dusuncelerine uygun duygular eklediginden emin ol; hayatta sahip

oldugun nimetlere minnettar olmak gibi. Minnettarlik hayallerin

gerceklesmesi surecini hizlandiracaktir.

118 veya 881 gibi - Hayatinda onemli bir donemin sonuna

yaklasiyorsun. Hayatinin bazi bolumlerinde yorulduysan, yakinda

iyilesecegi veya daha iyi bir seyle yer degistirecegi icin mutlu ol.

Teslim ol ve hayatinda yolunda gitmeyen bu bolumleri serbest birak

cunku daha iyi bir hayata dair dusuncelerin gerceklesmek uzere.

119 veya 991 gibi - Dusuncelerinin bir urunu olarak yeni bir kapi

acildi sana. Dusuncelerinin yuzune bakmak ve kendi yarattiklarinla

goz goze gelmek icin firsat cikti. Birak eskiyi yikilsin, cunku

yerine isteklerinle uyumlu olan yeni geliyor.

100 veya 110 - Tanridan ve meleklerden gelen guclu ilahi rehberlik

dusuncelerini degistirmeni istiyor. Belki daha mutlu ve saglikli

olmak icin dua ediyordun. Eger boyleyse, bu dualarinin cevabidir.

Tanri, aradigin cozumun dusuncelerinde yattigini biliyor. Tanri'dan,

dusuncelerinin yonunu belirlemesi ve gecis surecinde destek olmasi

icin yardim iste.

2'li kombinasyonlar

221 veya 112 gibi - Dusuncelerimiz, yesermek uzere olan tohumlar gibi

yesermeye basliyorlar. Isteklerinin meyve vermeye basladiginin

kanitlarini gormeye baslamis olabilirsin. Bunlar, olaylarin istedigin

yonde gelisecegine dair isaretlerdir. Inanmaya devam et!

223 veya 323 gibi - Yukselmis efendiler yeni projenin yardimci

yaraticilari olarak seninle calisiyorlar. Heyecanini paylastiklarini

soyluyor ve her seyin iyi gittigini biliyorlar. Efendiler, gelecegin


aradigin mutlulukla dolu olmasini simdiden garanti ettigini

goruyorlar. Hayatindaki bu yeni donemin keyfini cikar!

224 veya 244 gibi - Mucizeler Kursu isimli spirituel metinde dedigi

gibi, " Melekler yeni dogmus niyetine bebek gibi bakiyorlar." Bu,

istedigin gecisleri yapacagina dair yukardan yardim geleceginin

isaretidir. Bu, yalniz olmadiginizi ozellikle bilmeniz gereken bir

zamandir. 2 ve 4'lu sayi dizimleri meleklerin seninle cok yakin

calistiklarina dair bir sinyaldir.

255 veya 225 gibi - Dua ve niyetlerin acik, guclu ve cekincesiz

oldular, o yuzden tahmin ettiginden daha hizli bir degisim bekle.

Dileklerin gerceklestiginde ayaklarini yerden kesmesinler.

Beklenmedik sekillerde gelebilirler, o yuzden inancina tutun. Sýk
sýk

Tanri'yla konus, ve tasdik iste.

266 veya 262 gibi - Yeni bir sey satin alma veya sahip olma yolda.

277 veya 272 gibi - Gectigimiz gunlerde bir ise, bir okula veya

krediye basvurdun mu? Bu sayilar iyi habere isarettir. Senden
sýkýca

asilmani ve inancini kaybetmemeni istiyorlar.

288 veya 282 gibi - Bir kapi acilmak ve diger bir kapi kapanmak

uzere. Su anda ic gudulerini yakindan dinlediginden emin ol, cunku

sana gecis sureci boyunca daimi bollugu garantilemek icin atilacak

adimlari atmana rehberlik edecekler.

299 veya 292 gibi - Yakin zamanda bir kayip (Is, Ask, Vb..)

yasadiysan, cok yakin gelecekte yerine yenisinin gelmesini bekle.

Hersey senin lehinde gelisiyor, Tanri'nin seni unuttugunu

dusundurecek kadar arka plan gelismesi olmasina ragmen. Endise etme!

Tam su anda ilerleyen hayat enerjini hisset. Yakin zamandaki kayip

sayesinde cezalandirilmiyorsun. Evren, tam tersine, seni yenilige

hazirliyor.

200 veya 202 gibi - Tanri, seni unutmadigini veya terk etmedigini

bilmeni istiyor. Seni cok ama cok seviyor! Aslinda Tanri, hayatindaki

yeni ve muhtesem bir donemi yonetiyor su anda. Sýk sýk Tanri'yla

konus, ve gelecek olan bu mucizeyi hissedeceksin. Tanri ayrica "Ilahi

Zamanlama"'yi hatirlatiyor sana. Bazen, istedigin sonuca ulasmadan

once, bazi faktorlerin yerine oturmasi gerekiyor. Inancina tutundugun

surece, istegine ulasmaktan hic bir sey alikoyamaz seni.

3'lu kombinasyonlar

311 veya 313 gibi - Yukselmis efendiler dusunce surecinde seninle

calisiyorlar. Bir cok yonden rehber gibi davraniyor ve sana

hayallerin gerceklesmesini de iceren eski bilgelikleri ogretiyorlar.

Umitsiz hissetmeni engellemek icin enerji, ruhunun gercek amaclarina

odaklanman icin ise cesaret yolluyorlar sana. Buna ilaveten,

yukselmis efendiler hayat amacinla ilgili sana tavsiye, rehberlik ve

oneriler sunuyor olabilirler. Fakat her zaman her yaratilisin dusunce

ve fikir seviyesinde basladigini ogretirler. Onlardan istedigin seyi

bilgece secmek icin yardim iste.

322 veya 332 gibi - Yukselmis efendiler yeni projenin yardimci

yaraticilari olarak seninle calisiyorlar. Heyecanini paylastiklarini

soyluyor ve her seyin iyi gittigini biliyorlar. Efendiler, gelecegin

aradigin mutlulukla dolu olmasini simdiden garanti ettigini

goruyorlar. Hayatindaki bu yeni donemin keyfini cikar!

334 veya 344 gibi - Etrafinda cok fazla yardim eden var! Hem

yukselmis efendiler hem melekler sana yardimci olmak, rehberlik

etmek, ve sevmek icin burdalar. Onlara dogru uzan, cunku onlar sana

dogru uzaniyorlar.

353 veya 335 gibi - Yukselmis efendiler yakin olan buyuk hayati bir

degisime hazirlamak istiyorlar seni. Bu degisim boyunca elini

tuttuklarini ve her seyin iyi olacagini bilmeni istiyorlar. Degisimi

kucakla ve arkasindaki hayiri bulmaya calis.

363 veya 336 - Yukselmis efendiler ilahi hayat amacin icin gerekli

olan maddesel seylere sahip olman icin yardim ediyorlar. Bu ister bir

yere giris icin para veya bir ogretme veya iyilestirme gorevi icin

bir cikis yolu olsun, efendiler bunu sana getirmek icin calisiyorlar.

Baskalarina daha fazla sey verebilecegin icin, bu yardimi hakettigini

bilmeni istiyorlar.

377 veya 373 gibi - Yukselmis efendiler keyif icindeler. Gercek icsel

tanrisalligini gormekle kalmiyor, ayni zamanda sectigin yolu

onayliyorlar. Mutlulugu hakettigini bilmeni ve tanrisal miras ve

secilen yol ile birlikte gelen kutsal mutluluk akisini kabul etmeni

istiyorlar.

338 veya 383 gibi - "Devam et" diyor yukselmis efendiler. Enerjini

yukselt ve dusuncelerine ve duygularina odaklan. Gorusunu, Tanri'yla,

herkesle ve tum hayatla Bir oldugunu bilerek, tekrar hizaya getir.

393 veya 339 - Bu, hayatinda amacina hizmet etmeyen ve tutarli

olmayan durumlari serbest birakman gerektigini gosteren guclu bir

mesajdir. Korku nedeniyle yapay bir sekilde durumlara yapisip kalma.

Bil ki her an korunuyorsun. Kendin ve gelecegin hakkinda pozitif bir

goruse sahip olman hayati onem tasiyor. Bu gorus aslinda neyi

deneyimliyorsan onu yaratir, o yuzden yukselmis efendilerden

dusuncelerini yuksek bir sevgi noktasindan secmen icin yardim iste.

300 veya 330 - Tanri ve yukselmis efendiler ilgini cekmeye

calisiyorlar, buyuk ihtimalle ilahi amacinla ilgili bir konuyla

ilgili. Son zamanlarda herhangi bir rehberlige aldirmadigin oldu mu?

Eger oyleyse, sýkýsmýs hissedebilirsin su anda kendini. Bu
sayi

dizimi, yaratilis surecinde payina duseni yapman gerektigin konusunda

seni uayaran cennetin yoludur. Bu, bazi hamleler yapmak icin ilahi

rehberligi dinlemen ve takip etmen anlamina gelir.

4'lu kombinasyonlar

441 veya 411 - Melekler dusuncelerine tam su anda cok dikkat etmen

gerektigini vurguluyorlar yogun bir sekilde. Tam su anda

dusuncelerini gerceklestirecek bir kapida oldugun icin bir dilek

tutmani ogutluyorlar. (Not: 411 sayisi "Su anda ihtiyacin olan hayati

bir bilgi almak icin meleklere danis" anlamina geliyor)

442 veya 422 gibi -Mucizeler Kursu isimli spirituel metinde dedigi

gibi, " Melekler yeni dogmus amacina bebek gibi bakiyorlar." Bu,

istedigin gecisleri yapacagina dair yukardan yardim geleceginin

isaretidir. Bu, yalniz olmadiginizi ozellikle bilmeniz gereken bir

zamandir. 2 ve 4'lu sayi dizimleri meleklerin seninle cok yakin

calistiklarina dair bir sinyaldir.

443 veya 433 gibi - Etrafinda cok fazla yardim eden var! Hem

yukselmis efendiler hem melekler sana yardimci olmak, rehberlik

etmek, ve sevmek icin burdalar. Onlara dogru uzan, cunku onlar sana

dogru uzaniyorlar.

455 veya 445 gibi - Melekler maddesel dunyaya cok fazla odaklandigina

dikkat cekiyorlar. Mudahale edebilmek icin endiselerini onlara teslim

etmeni istiyorlar. Odak noktani cennetle dunya arasinda dengele ve

sana saglanacak seylerin gercekten limitsiz oldugunu bil, ozellikle

de ilahi olanla el ele calistigin zaman.

477 veya 447 gibi - Melekler seni alkisliyorlar, tebrikler, gumbur

gumbur geliyorsun! Iyi is cikarmaya devam et ve bil ki dilegin

gerceklesiyor. Bu olaganustu derecede olumlu bir isaret ve daha fazla

mucize gerceklesecegini beklemen gerektigi anlamina geliyor.

488 veya 448 gibi - Bu, hayatinda bir donemin bitmek uzere olduguna

dair meleklerden gelen bir mesajdir. Her sey yavasladigi zaman,

seninle olduklarini ve ihtiyaclarina, isteklerine ve amaclarina daha

uygun olan yeni bir duruma dogru sana rehberlik etmek uzere yardim

edeceklerini bilmeni istiyorlar.

494 veya 449 gibi - Melekler diyor ki sonlanan bir durumu serbest

birakmanin zamani geldi. Bir kapi kapaninca diger bir kapinin

acilacagini hatirlatiyorlar sana. Melekler mutlaka yeni kapilarin

acilmasina ve su anda yasadigin gecis sureciyle birlikte gelen her

tur acidan kurtulmana yardimci oluyorlar. Lutfen meleklerden bu

sonlanmalarin ve yeni baslangiclarin dualarinin cevabi olduguna

inanmana yardimci olmalarini iste.

440 veya 400 gibi - Tanri ve melekler cok ama cok sevildigini bilmeni

istiyorlar. Bir cok sorunun cevabini verecegi ve her tur zorlugu

yenecegi icin bu sevgiyi hissetmen icin biraz durmani rica ediyorlar.

5'li kombinasyonlar

511 veya 515 gibi - Dusuncelerin hayatindaki degisimleri yaratiyor.

Dusuncelerini istedigin yone dogru cevirmeye devam et. Yaklasan

degisimler istenmiyorsa, dusuncelerini duzelterek onlari durdurabilir

veya degistirebilirsin.

522 veya 552 gibi - Dua ve niyetlerin acik, guclu ve cekincesiz

oldular, o yuzden tahmin ettiginden daha hizli bir degisim bekle.

Dileklerin gerceklestiginde ayaklarini yerden kesmesinler.

Beklenmedik sekillerde gelebilirler, o yuzden inancina tutun. Sýk
sýk

Tanri'yla konus, ve tasdik iste.

533 veya 553 gibi - Yukselmis efendiler yakin olan buyuk hayati bir

degisime hazirlamak istiyorlar seni. Bu degisim boyunca elini

tuttuklarini ve her seyin iyi olacagini bilmeni istiyorlar. Degisimi

kucakla ve arkasindaki hayiri bulmaya calis.

554 veya 544 gibi - Meleklerin su anda hayatindaki kayda deger bir

degisimle ilgili bir gelismeye dahil olmuslar.

556 veya 566 gibi - Maddesel hayatin kayda deger bir sekilde

degisiyor, yeni bir ev, araba veya sahip olunabilecek baska seyler

gibi.

577 veya 575 gibi - Bu, fiziksel, duygusal, entelektuel - veya her

ucunun kombinasyonu- olan bir degisimle tam uyum icinde olduguna dair

bir onaydir.Yoldan sapmadan yakinda bu degisimlerin kendi hayatina ve

etrafindakilerin hayatina nasil katki yaptiginin kanitini goreceksin.

588 veya 558 gibi - Bu sayi dizimi 11. saat icinde oldugunu gosterir,

degisimden hemen once. Korkma, cunku artik yakin olan degisim boyunca

desteklenecek ve sevileceksin.

599 veya 595 gibi - Yeni degisimin yerlesmesi icin, gecmisten

kurtulmak onemlidir. Bu sayi dizimi eskiyi birakmani ve zamaninda

onemli bir amaca hizmet ettigini bilmeni istiyor. Fakat hayat

akiskandir ve degisim kacinilmazdir. Bil ki yeni olan kapida duruyor,

onu iceri alman icin bekliyor. Eskiden sevgiyle ayrildigin zaman

yeniyi davet edersin.

500 veya 550 gibi - Hayattaki degisimlerin ilahi ve mukemmel duzende

olduguna dair onemli bir mesajdir. Tanri'dan bir hediyedir onlar ve

yuksek benliginiz icin Tanri'nin niyetiyle uyum icindedirler.

6'li kombinasyonlar

611 veya 661 gibi - Dusuncelerini cennete dogru cevir ve maddesel

endiseleri serbest birak. (Not: 611 sayisi, "Maddesel dunyada kafani

karistiran veya rahatsiz eden bir seyi tam su anda tamir etmek icin

yardim iste" anlamina geliyor.

622 veya 662 gibi - Yeni bir seyi satin almak veya yeni bir seye

sahip olmak uzeresin.

663 veya 633 gibi - Yukselmis efendiler ilahi hayat amacin icin

gerekli olan maddesel seylere sahip olman icin yardim ediyorlar. Bu

ister bir yere giris icin para veya bir ogretme veya iyilestirme

gorevi icin bir cikis yolu olsun, efendiler bunu sana getirmek icin

calisiyorlar. Baskalarina daha fazla sey verebilecegin icin, bu

yardimi hakettigini bilmeni istiyorlar.

644 veya 664 gibi - Melekler maddesel dunyaya cok fazla odaklandigina

dikkat cekiyorlar. Mudahale edebilmek icin endiselerini onlara teslim

etmeni istiyorlar. Odak noktani cennetle dunya arasinda dengele ve

sana saglanacak seylerin gercekten limitsiz oldugunu bil, ozellikle

de ilahi olanla el ele calistigin zaman.

665 veya 655 gibi - Maddesel hayatin kayda deger bir sekilde

degisiyor, yeni bir ev, araba veya sahip olunabilecek baska seyler

gibi.

667 veya 677 gibi - Dusuncelerinin ve maddesel dunyayla ilgili olan

calismalarinin dogru yolda olduguna dair onaylamadir. Dusuncelerle

eylemlerini basarili bir sekilde dengelemissin, boylece zihnine,

bedenine ve ruhuna iyi bakmis oluyorsun. Bu harika calismaya devam et!

668 veya 688 gibi - Maddesel dunyanda bir seyle yollarini ayirmak

uzeresin, sahip oldugun bir sey gibi. Maddesel hayatinda bir seyi

kaybetmeye veya satmaya niyetin yoksa, dusuncelerini degistirebilir

ve degsik bir yon verebilirsin. Fakat, hayatinda bir seyi satmaya

veya bir seyden ayrilmaya niyetliysen, bunu dileginin gerceklesmek

uzere olduguna dair bir isaret olarak algilayabilirsin.

669 veya 699 gibi - Maddesel esyalarindan kop, ozellikle herhangi bir

maddesel esyaya tutkuyla bagliysan. Bu sayi dizimi onu birakip ondan

kopmani istiyor. Ayni zamanda bu, hayatindaki bir seyin daha iyi bir

seyle yer degistirecegine dair bir mesajdir. Beklentilerini asan yeni

esyalari elde etmeye acik ol, cunku 'upgrade' olmaya hazirsin. En

iyisini hakediyorsun!

600 veya 660 gibi - Maddesel hayatinla ilgili Yaradan'dan gelen bir

mesajdir. Tanri'dan gelen ilahi rehberlik dunyeyi arzulara daha az

odaklanmani istiyor. Tanri, fakirlesmis bir hayat yasamandan ziyade

ihtiyaclarinin karsilanmasi icin daha spirituel bir yaklasimi

denemeni istiyor. Bil ki Tanri icindedir ve ihtiyacin olan hersey

icin kaynak o'dur. Sadece inancli ve minnettar, ve maddesel

ihtiyaclarini sana getirecek olan yeni firsatlara veya isaretlere

karsi acik ol. "Once Tanri'nin kralligini ara, ve geriye kalan hersey

sana eklenecektir" bu sayi dizimindeki mesajin kalbidir. Bu surecle

ilgili daha fazla bilgiyi John Randolph Price'in The Abundance Book

isimli kitabini veya Matta'nin yazdigi Incil'deki "Dagdaki Sermon"u

okuyarak edinebilirsin.

7'lerin kombinasyonu

711 veya 771 gibi - Cok iyi gittigine dair bir isarettir. Dogru

yoldasin, boyle devam et! Bu, dusuncelerini iyi sectigine ve

amaclarina daha muntazam odaklanman gerektigine dair bir isarettir.

Dusuncelerine uygun duygular eklediginden emin ol; hayatta sahip

oldugun nimetlere minnettar olmak gibi. Minnettarlik hayallerin

gerceklesmesi surecini hizlandiracaktir.

722 veya 772 gibi - Gectigimiz gunlerde bir ise, bir okula veya

krediye basvurdun mu? Bu sayilar iyi habere isarettir. Senden
sýkýca

asilmani ve inancini kaybetmemeni istiyorlar.

773 veya 733 gibi - Yukselmis efendiler keyif icindeler. Gercek icsel

tanrisalligini gormekle kalmiyor, ayni zamanda sectigin yolu

onayliyorlar. Mutlulugu hakettigini bilmeni ve tanrisal miras ve

secilen yol ile birlikte gelen kutsal mutluluk akisini kabul etmeni

istiyorlar.

774 veya 744 gibi - Melekler seni alkisliyorlar, tebrikler, gumbur

gumbur geliyorsun! Iyi is cikarmaya devam et ve bil ki dilegin

gerceklesiyor. Bu olaganustu derecede olumlu bir isaret ve daha fazla

mucize gerceklesecegini beklemen gerektigi anlamina geliyor.

775 veya 755 gibi - Bu, fiziksel, duygusal, entelektuel - veya her

ucunun kombinasyonu- olan bir degisimle tam uyum icinde olduguna dair

bir onaydir.Yoldan sapmadan yakinda bu degisimlerin kendi hayatina ve

etrafindakilerin hayatina nasil katki yaptiginin kanitini goreceksin.

776 veya 766 gibi - Dusuncelerinin ve maddesel dunyayla ilgili olan

calismalarinin dogru yolda olduguna dair onaylamadir. Dusuncelerle

eylemlerini basarili bir sekilde dengelemissin, boylece zihnine,

bedenine ve ruhuna iyi bakmis oluyorsun. Bu harika calismaya devam et!

778 veya 788 gibi - Hayatindaki bazi bolumlerin, is veya iliski gibi,

sonlanmak uzere oldugunu hissettin mi? Bu, hislerinin dogru oldugunun

onayidir. Bu sonlanma, bulundugun durumda kayda deger pozitif bir

degisim olacagi veya hayatindaki bazi bolumlerin tamamlanmaya yakin

oldugu anlamina gelebilir. Hersey bir yana, bu sayi dizimi ciddi bir

durumun sonlanmasi dahil yaklasan pozitif bir degisimin mujdesini

veriyor. Sýký tutun, cunku hayatin kolaylasmak uzere.

779 veya 799 gibi - Tebrikler! Gercek kisiligine uymayan hayatindaki

eski bolumleri cope atiyorsun.Kendinle ilgili en yuksek gorusle uyum

icinde olan daha otantik bir hayat yasiyorsun. Bu sayi dizimi durust

yasama kararini alkisliyor.

700 veya 770 gibi - Dogrudan Tanri'dan gelen 'iste bizim oglan'

veya 'iste bizim kizimiz' mesaji, yaptigin zihinsel, spirituel ve

fiziksel calismaya yonelik ovgu dolu sozler. Su an izledigin yolda

kendine ve baska bir cok insana yardim ediyorsun, ve Tanri bu harika

calismana devam etmeni istiyor.

8'li kombinasyonlar

811 veya 881 gibi - Hayatinda onemli bir donemin sonuna

yaklasiyorsun. Hayatinin bazi bolumlerinde yorulduysan, yakinda

iyilesecegi veya daha iyi bir seyle yer degistirecegi icin mutlu ol.

Teslim ol ve hayatinda yolunda gitmeyen bu bolumleri serbest birak

cunku daha iyi bir hayata dair dusuncelerin gerceklesmek uzere.

822 veya 882 gibi - Bir kapi acilmak ve diger bir kapi kapanmak

uzere. Su anda ic gudulerini yakindan dinlediginden emin ol, cunku

sana gecis sureci boyunca daimi bollugu garantilemek icin atilacak

adimlari atmana rehberlik edecekler.

883 veya 833 gibi - "Devam et" diyor yukselmis efendiler. Enerjini

yukselt ve dusuncelerine ve duygularina odaklan. Gorusunu, Tanri'yla,

herkesle ve tum hayatla Bir oldugunu bilerek, tekrar hizaya getir.

884 veya 844 gibi - Bu, hayatinda bir donemin bitmek uzere olduguna

dair meleklerden gelen bir mesajdir. Her sey yavasladigi zaman,

seninle olduklarini ve ihtiyaclarina, isteklerine ve amaclarina daha

uygun olan yeni bir duruma dogru sana rehberlik etmek uzere yardim

edeceklerini bilmeni istiyorlar.

885 veya 855 gibi - Bu sayi dizimi 11. saat icinde oldugunu gosterir,

degisimden hemen once. Korkma, cunku artik yakin olan degisim boyunca

desteklenecek ve sevileceksin.

886 veya 866 gibi - Maddesel dunyanda bir seyle yollarini ayirmak

uzeresin, sahip oldugun bir sey gibi. Maddesel hayatinda bir seyi

kaybetmeye veya satmaya niyetin yoksa, dusuncelerini degistirebilir

ve degsik bir yon verebilirsin. Fakat, hayatinda bir seyi satmaya

veya bir seyden ayrilmaya niyetliysen, bunu dileginin gerceklesmek

uzere olduguna dair bir isaret olarak algilayabilirsin.

887 veya 877 gibi - Hayatindaki bazi bolumlerin, is veya iliski gibi,

sonlanmak uzere oldugunu hissettin mi? Bu, hislerinin dogru oldugunun

onayidir. Bu sonlanma, bulundugun durumda kayda deger pozitif bir

degisim olacagi veya hayatindaki bazi bolumlerin tamamlanmaya yakin

oldugu anlamina gelebilir. Hersey bir yana, bu sayi dizimi ciddi bir

durumun sonlanmasi dahil yaklasan pozitif bir degisimin mujdesini

veriyor. Sýký tutun, cunku hayatin kolaylasmak uzere.

889 veya 899 gibi - Hayatinda kayda deger bir donemin sonuna geldin,

domino etkisi yaratarak bununla birlikte sonlanacak baska olaylar da

gelecek. Rayin sonuna gelen tren gibi once bir vagon duracak, diger

vagonlarsa durmadan once yavaslayacaklar. Bu sayi dizimi hayatindaki

bir cok bolumun yavaslayip durdugu bir olaylar zincirinden gectigine

dair bir mesajdir. Fakat endise etme, cunku bu degisimler yeni

olaylar ve durumlarin baslamasi icin gereklidir.

800 veya 808 gibi - Ilahi Yaradan'dan gelen ve yaklasan sonlanmalarin

genel ilahi planinin bir parcasi oldugunu gosteren bir mesaj. Onlar,

dualarinin cevabidir ve Tanri'nin senin icin arzu ettigi iradeyle

uyumludur. Tanri'dan bu yaklasan degisimlerle ilgili sahip

olabilecegin her tur korku veya endiseye karsi sana yardimci olmasini

iste.

9'lu kombinasyonlar

991 veya 919 gibi - Dusuncelerinin bir urunu olarak yeni bir kapi

acildi sana. Dusuncelerinin yuzune bakmak ve kendi yarattiklarinla

goz goze gelmek icin firsat cikti. Birak eskiyi yikilsin, cunku

yerine isteklerinle uyumlu olan yeni geliyor.

992 veya 922 gibi - Yakin zamanda bir kayip (Is, Ask, Vb..)

yasadiysan, cok yakin gelecekte yerine yenisinin gelmesini bekle.

Hersey senin lehinde gelisiyor, Tanri'nin seni unuttugunu

dusundurecek kadar arka plan gelismesi olmasina ragmen. Endise etme!

Tam su anda ilerleyen hayat enerjini hisset. Yakin zamandaki kayip

sayesinde cezalandirilmiyorsun. Evren, tam tersine, seni yenilige

hazirliyor.

993 veya 939 gibi - Bu, hayatinda amacina hizmet etmeyen ve tutarli

olmayan durumlari serbest birakman gerektigini gosteren guclu bir

mesajdir. Korku nedeniyle yapay bir sekilde durumlara yapisip kalma.

Bil ki her an korunuyorsun. Kendin ve gelecegin hakkinda pozitif bir

goruse sahip olman hayati onem tasiyor. Bu gorus aslinda neyi

deneyimliyorsan onu yaratir, o yuzden yukselmis efendilerden

dusuncelerini yuksek bir sevgi noktasindan secmen icin yardim iste.

994 veya 944 gibi - Melekler diyor ki sonlanan bir durumu serbest

birakmanin zamani geldi. Bir kapi kapaninca diger bir kapinin

acilacagini hatirlatiyorlar sana. Melekler mutlaka yeni kapilarin

acilmasina ve su anda yasadigin gecis sureciyle birlikte gelen her

tur acidan kurtulmana yardimci oluyorlar. Lutfen meleklerden bu

sonlanmalarin ve yeni baslangiclarin dualarinin cevabi olduguna

inanmana yardimci olmalarini iste.

959 veya 995 gibi - Yeni degisimin yerlesmesi icin, gecmisten

kurtulmak onemlidir. Bu sayi dizimi eskiyi birakmani ve zamaninda

onemli bir amaca hizmet ettigini bilmeni istiyor. Fakat hayat

akiskandir ve degisim kacinilmazdir. Bil ki yeni olan kapida duruyor,

onu iceri alman icin bekliyor. Eskiden sevgiyle ayrildigin zaman

yeniyi davet edersin.


966 veya 996 gibi - Maddesel esyalarindan kop, ozellikle herhangi bir

maddesel esyaya tutkuyla bagliysan. Bu sayi dizimi onu birakip ondan

kopmani istiyor. Ayni zamanda bu, hayatindaki bir seyin daha iyi bir

seyle yer degistirecegine dair bir mesajdir. Beklentilerini asan yeni

esyalari elde etmeye acik ol, cunku 'upgrade' olmaya hazirsin. En

iyisini hakediyorsun!

977 veya 997 gibi - Tebrikler! Gercek kisiligine uymayan hayatindaki

eski bolumleri cope atiyorsun.Kendinle ilgili en yuksek gorusle uyum

icinde olan daha otantik bir hayat yasiyorsun. Bu sayi dizimi durust

yasama kararini alkisliyor.

998 veya 988 gibi - Hayatinda kayda deger bir donemin sonuna geldin,

domino etkisi yaratarak bununla birlikte sonlanacak baska olaylar da

gelecek. Rayin sonuna gelen tren gibi once bir vagon duracak, diger

vagonlarsa durmadan once yavaslayacaklar. Bu sayi dizimi hayatindaki

bir cok bolumun yavaslayip durdugu bir olaylar zincirinden gectigine

dair bir mesajdir. Fakat endise etme, cunku bu degisimler yeni

olaylar ve durumlarin baslamasi icin gereklidir.

900 veya 909 gibi - Yaradan'dan gelen ve hayatinda sonlanan bir

bolumun ilahi bir rehberlige sahip oldugunu gosteren bir mesajdir.

Hic bir sey asla tamamen kaybedilmez. Olum yoktur, ve kazalar da

yoktur. Hayatinin onemli bir bolumunun durdugu veya degistigi bu son

yasadigin degisim, aslinda ettigin duaya bir cevaptir. Tanri senden

herhangi bir seyi almadigini veya bu kaybina "sebep' olmadigini

bildiriyor sana. Daha ziyade, hayat planin veya dualarin tanrisal

gucun sayesinde bu hayat degisimini cagirdilar. Buna dahil olan

herkesi affetmeye hazir ol ki hayatindaki bu yeni ve guzel doneme

girerken hafif ve ozgur olabilesin.

0'li kombinasyonlar

001 veya 010 gibi - Tanridan ve meleklerden gelen guclu ilahi

rehberlik dusuncelerini degistirmeni istiyor. Belki daha mutlu ve

saglikli olmak icin dua ediyordun. Eger boyleyse, bu dualarinin

cevabidir. Tanri, aradigin cozumun dusuncelerinde yattigini biliyor.

Tanri'dan, dusuncelerinin yonunu belirlemesi ve gecis surecinde

destek olmasi icin yardim iste.

002 veya 020 gibi - Tanri, seni unutmadigini veya terk etmedigini

bilmeni istiyor. Seni cok ama cok seviyor! Aslinda Tanri, hayatindaki

yeni ve muhtesem bir donemi yonetiyor su anda. Sýk sýk Tanri'yla

konus, ve gelecek olan bu mucizeyi hissedeceksin. Tanri ayrica "Ilahi

Zamanlama"'yi hatirlatiyor sana. Bazen, istedigin sonuca ulasmadan

once, bazi faktorlerin yerine oturmasi gerekiyor. Inancina tutundugun

surece, istegine ulasmaktan hic bir sey alikoyamaz seni.

003 veya 300 gibi - Tanri ve yukselmis efendiler ilgini cekmeye

calisiyorlar, buyuk ihtimalle ilahi amacinla ilgili bir konuyla

ilgili. Son zamanlarda herhangi bir rehberlige aldirmadigin oldu mu?

Eger oyleyse, sýkýsmýs hissedebilirsin su anda kendini. Bu
sayi

dizimi, yaratilis surecinde payina duseni yapman gerektigin konusunda

seni uayaran cennetin yoludur. Bu, bazi hamleler yapmak icin ilahi

rehberligi dinlemen ve takip etmen anlamina gelir.

040 veya 400 gibi - Tanri ve melekler cok ama cok sevildigini bilmeni

istiyorlar. Bir cok sorunun cevabini verecegi ve her tur zorlugu

yenecegi icin bu sevgiyi hissetmen icin biraz durmani rica ediyorlar.

050 veya 055 gibi - Hayattaki degisimlerin ilahi ve mukemmel duzende

olduguna dair onemli bir mesajdir. Tanri'dan bir hediyedir onlar ve

yuksek benliginiz icin Tanri'nin niyetiyle uyum icindedirler.

006 veya 066 gibi - Maddesel hayatinla ilgili Yaradan'dan gelen bir

mesajdir. Tanri'dan gelen ilahi rehberlik dunyeyi arzulara daha az

odaklanmani istiyor. Tanri, fakirlesmis bir hayat yasamandan ziyade

ihtiyaclarinin karsilanmasi icin daha spirituel bir yaklasimi

denemeni istiyor. Bil ki Tanri icindedir ve ihtiyacin olan hersey

icin kaynak o'dur. Sadece inancli ve minnettar, ve maddesel

ihtiyaclarini sana getirecek olan yeni firsatlara veya isaretlere

karsi acik ol. "Once Tanri'nin kralligini ara, ve geriye kalan hersey

sana eklenecektir" bu sayi dizimindeki mesajin kalbidir. Bu surecle

ilgili daha fazla bilgiyi John Randolph Price'in The Abundance Book

isimli kitabini veya Matta'nin yazdigi Incil'deki "Dagdaki Sermon"u

okuyarak edinebilirsin.

007 veya 070 gibi - Dogrudan Tanri'dan gelen 'iste bizim oglan'

veya 'iste bizim kizimiz' mesaji, yaptigin zihinsel, spirituel ve

fiziksel calismaya yonelik ovgu dolu sozler. Su an izledigin yolda

kendine ve baska bir cok insana yardim ediyorsun, ve Tanri bu harika

calismana devam etmeni istiyor.

088 veya 080 gibi - Ilahi Yaradan'dan gelen ve yaklasan sonlanmalarin

genel ilahi planinin bir parcasi oldugunu gosteren bir mesaj. Onlar,

dualarinin cevabidir ve Tanri'nin senin icin arzu ettigi iradeyle

uyumludur. Tanri'dan bu yaklasan degisimlerle ilgili sahip

olabilecegin her tur korku veya endiseye karsi sana yardimci olmasini

iste.

099 veya 090 gibi - Yaradan'dan gelen ve hayatinda sonlanan bir

bolumun ilahi bir rehberlige sahip oldugunu gosteren bir mesajdir.

Hic bir sey asla tamamen kaybedilmez. Olum yoktur, ve kazalar da

yoktur. Hayatinin onemli bir bolumunun durdugu veya degistigi bu son

yasadigin degisim, aslinda ettigin duaya bir cevaptir. Tanri senden

herhangi bir seyi almadigini veya bu kaybina "sebep' olmadigini

bildiriyor sana. Daha ziyade, hayat planin veya dualarin tanrisal

gucun sayesinde bu hayat degisimini cagirdilar. Buna dahil olan

herkesi affetmeye hazir ol ki hayatindaki bu yeni ve guzel doneme

girerken hafif ve ozgur olabilesin.

DOREEN VIRTUE'NUN "Angel Numbers" isimli makalesinden cevrilmistir.



 

KEHANET - Özet

1. Bilgiler birbirini izler. Rastlantılara dikkat et, bu rastlantılar bize yaptığımız her şeyin altında daha başka şeylerin, ruhsal bir şeylerin yattığını duyumsatır. Rastlantıları ciddiye aldığımız zaman birinci bilgi oluşuyor.
2. İkinci bilgi, gerçeklerin farkındalığı üzerine kurulmuştur. Neden yaşıyorsun? bunu cevapla, dünya sadece ruhsal ve mistik anlamda çalışır. Maddesel olarak olanaklarla hayatta kalabileceğimize inandığımız için bunu sağlamak için, yerimizi sağlamlaştırıp, güvenliğimizi korumaya çalışırız ve tüm dikkatimizi evrenin kontrolüne odaklarız. Oysa şimdi ruhsal uyanış ve açıklığımız sayesinde gerçeklerin farkına varmaya başladık.
3. Bu bilgi, yaşama yepyeni bir bakış açısı getirmektedir. Fizik evreni TEK ve SAF bir ENERJİ olarak tanımlamakta ve bu enerjinin her nasılsa düşüncelerimize yanıt verdiğini söylemektedir.
4. Dördüncü bilgiye göre yaşamda enerji kısıntısı ancak daha yüksek bir kaynakla bağlantı kurduğumuz zaman tedavi edilebilir. Biz ona karşı açılabilirsek EVREN bütün gereksinimlerimizi sağlayabilir.
Enerjiyi önce besinlerden alırsın. Yiyeceklerden aldığın enerjiyi tümüyle özümseyebilmek için, önce yediklerini beğenmelisin. Lezzet bu işin anahtarıdır. Lezzetin tadına varmalısın. Yemekten önceki duanın sebebi de budur. Farkındalığı sağlar. Sadece yiyecek bulduğumuza şükretmek için dua etmeyiz, vücudun besindeki enerjiyi iyice özümsemesi için de dua ederiz. Yemek yemeyi bir deneyim haline dönüştürmek gerekir. Yemek yemek ilk adımdır, bu yolla kişisel enerjinizi arttırdıktan sonra, diğer nesnelerdeki enerjilere karşı daha duyarlı olabiliyorsun ve bundan sonra yemek yemeden bu enerjiyi özümsemeyi öğreniyorsun.
Çevremizdeki her şey enerjidir. Ne var ki; hepsinin türü değişiktir. İşte bu yüzden bazı yerler enerjiyi diğer yerlerden daha fazla artırır. Bu senin şeklinin uyumuna bağlıdır. Önce enerji alanlarını görmeye başlıyorsun, bunun için;
• Dikkatini çevreye yönelt.
• Enerji ile dolmaya başlayınca, çevrendekilerin nasıl göründüklerine bak.
• Bunu gördüğün her varlığı göz önüne getirerek yap.
• Eşsiz güzellikleri özümse.
• Bitkilerin ışımaya başladığını düşün.
• Ne kadar uzakta olursa olsun her şeyin yakınında olduğunu hisset, dokun, bağlantı kur.
• Nefes al ve enerjiyi içine çek. Bu noktada hissettiğin SEVGİ. Bunun için kendini zorlamaya gerek yok, o kendiliğinden ortaya çıkar. Sevginin içine girmesine izin ver. Nesnelerin (sadece nesnelerin değil aynı zamanda bunu insanlar içinde yapabilirsin) güzelliklerini, eşsizliklerini takdir edince enerji alıyorsun, hislerin sevgi düzeyine yükselince, gönüllü olarak enerjini geri veriyorsun. Bu mistik bir deneyimdir ve bunu kısacık bir ANda yakalayabilirsin. Bu herkesten ileriye sıçrayabilmek ve geleceğe göz atabilme durumudur. Bu durum ne yazık ki uzun süre korunamaz. Bilinci normal düzeyde olan bir insanla konuşmaya çabalayınca ya da hâlâ çatışmaların sürdüğü bir dünyada yaşamaya çalışınca, bu ileri durumdan sıyrılır ve tekrar kendi eski düzeyimize döneriz. Bundan kurtulabilmek için gördüklerimizi, hissettiklerimizi yeniden tekrar etmeliyiz. Böylece her seferinde biraz daha sonsuz bilince doğru ilerlemeye başlarız. Ancak bunu yaparken, enerji ile dolup yaşamayı bilinçli bir şekilde yapmalıyız. Çünkü rastlantıları sağlayan işte bu enerjidir ve rastlantılar sürekli bir temele dayanan, yeni bir düzeyi gerçekleştirmemize yardımcı olurlar.
5. Bu bilgi, insanların diğerlerini kontrol altına alıp, düşüncelerine hükmederek, enerjilerini çalmak eğilimi gösterdiklerini açıklar. Enerjimizin kesildiğini ve ondan yoksun kaldığımızı hissettiğimiz zaman hepimiz aynı şeyi yaparız. İnsanları ve durumları kontrol ederek enerjinin sana doğru akışını sağlamak için, dramalar yaratırsın. Dramalar şöyle sıralanır; acındırma, korkutucu, sorgulayıcı ve mesafeli. Mesafeli dramada, esrarengiz ve gizemli bir görünüm kazanıyorsun, kendi kendine ihtiyatlı davrandığını söylüyorsun, ama aslında bu dramanın içine başkasını çekip, sana ilgi göstermesini ümit ediyorsun. Ardından birisini bu dramanın içine çekince, açık davranmıyorsun ve gerçek duygularını anlamaları için karşındakileri zorluyorsun. Onlar senin gerçek duygularını anlamaya çabalarken, fazlasıyla ilgi gösterip, tüm enerjilerini sana yolluyorlar. Nedenli esrarengiz davranıp, nedenli ilgilerini çekersen, daha fazla enerji alırsın. Şayet kendimize dikkatle bakıp enerjiyi yönlendirmek için neler yaptığımızı keşfetmezsek, hiçbir ilerleme olmaz.
Sorgulayıcı dramadan enerji kazanan bütün insanların amacı ise, sorularıyla eşeleyip deşeleyip, diğerlerinin yaşantılarındaki yanlışları ortaya çıkarıp eleştirmektir. Bu dramayı hazırladıktan sonra, diğerlerinin yaşantılarını her açıdan eleştirirler. Eğer istedikleri kişiyi bu dramanın içine çekebilirlerse, hazırladıkları strateji başarıya ulaşır. Diğerleri ise birden bire sorgucunun karşısında kendilerini suçlu hissederler ve sorgucunun dikkatini çekecek hatalar yapmamak için, sorgucunun yaptıkları ve düşündükleri ile ilgilenmeye başlarlar. Sorgucu bu fiziksel saygı sayesinde gereksinim duyduğu enerjiyi sağlar.
Şayet biri sizi sözle ya da fizik gücüyle tehdit edecek olursa, başınıza kötü bir iş geleceği korkusuna kapılır, ona zorla ilgi gösterip enerjinizi verirsiniz. Sizi korkutan kişi tarafından, saldırgan türden dramanın içine çekilirsiniz. Bu dramanın adı korkutucu dramadır.
Diğer yandan eğer birisi başına gelen bütün kötülüklerden sizi sorumlu tutar ve ona yardım etmediğiniz takdirde bu kötülüklerin başına gelmeye devam edeceğini söylerse, o zaman bu insan, acındırma draması ile enerjinizi çekiyor demektir. Burada dikkat edilmesi gereken konu dramların karşı dramaları yarattığıdır. Örneğin mesafeli insanlar sorgucu insanları yaratıyorlar aynı şekilde sorgucu da insanları mesafeli yapıyor. Korkutucu da acındırma durumunu yaratıyor.
6. Geçmişi berraklaştırmak, bireysel yollarla çocukluğumuzda öğrendiklerimizi kontrol etmekle başlar. Dramaların farkında ol. Bunlardan bir kez kurtulduğunda, kendini daha yüksek seviyedeki evrimsel kimliğinde bulursun. Gözünü açıp gerçek kimliği bulmak gerekir. İnsanlar kendi tarihsel durumları içine doğarlar ve hayatta destekleyecek bir nesne bulurlar. Başka bir amacın peşinde koşan diğer bir insanla birlikteliği oluştururlar. Bu beraberlikten çocuklar doğar ve rastlantıların önderliğinde, bu iki durumu birleştirip daha yüksek sentezlere varırlar. Burada önemli olan, enerji ile her doluşta hayatı daha ileriye götürecek bir rastlantı meydana gelir ve bu düzeydeki enerji içselleştirilir. Böylece daha yüksek titreşimlerde varlık sürdürülür. İnsanlar evrimlerine böyle devam ediyorlar. Şimdiki süreçte bunun hızlandırılması gerçekleşecek. Birkez hayatın ne olduğunu anlamak bu noktada önemli.
NOT: sık sık durup gerekli enerjini tekrar toplamayı sakın unutma. Her zaman enerji dolu ol ve sevgi konumunda kal. Bir kez sevgi konumunu elde ettin mi, hiç bir şey ve hiçbir kimse sendeki enerjiyi çekip alamaz. Aslında, senden taşan enerjinin yarattığı akıntı aynı oranda enerjiyi senin içine çeker. Enerjin asla tükenmez. Ancak enerjinin tükenmemesi için, hep onun işlevlerinin bilincinde olmalısın. Bu özellikle insanlarla karşılıklı etkileşim içindeyken çok önemlidir.
7. Yedinci bilgi de, nesnelerin dikkatimizi çekişinden, belirli düşüncelerin, bize rehberlik etme maksadıyla aklımıza gelişinden sözedilir. Yedinci bilgi, düşlerden söz eder, düşlerle kendi hayat öykümüzü kıyaslamamızı söyler. Yedinci bilgi bizim gerçekleştirdiklerimizden daha çok düşüncelerimiz olduğunu söyler. Bunları fark etmemiz için iyi bir gözlemci olmamız gerekmektedir. Aklımıza bir düşünce geldiği zaman NEDEN diye sormalıyız. Şimdi neden bu düşünce özellikle aklıma takıldı? Yaşam sorunumla bunun ne ilgisi var? Gözlemci durumuna geçince her şeyi kontrol etme gereksiniminden de kurtuluruz ve bu bizi evrimin akışının içine sokar. Bu noktada olumsuz düşünceler aklımıza gelince ne olur sorusu sorulabilir. Kötü bir şey olacağından korkmak, sevdiğimiz birisinin acı çekmesi ya da çok istediğimiz bir şeyi elde edememek gibi sorunlar aklımıza takılırsa ne olur? Yedinci bilgi, korku imajları belirir belirmez engellenmelidir, ardından da aklımıza iyi düşünceler getirmeliyiz der. Kısa süre sonra, olumsuz görüntüler hemen hemen hiç belirmezler. Seziler hep olumlu konularda olmalıdır, eğer olumlu imajlardan sonra olumsuz imajlar belirirse, bunları kesinlikle ciddiye almak gereklidir. Buna göre örneğin eğer aklına kamyon kazası geçireceğin gelmişse ve biri seni kamyonla bir yere götürmeyi teklif ederse reddetmelisin.
8. Sekizinci bilgi diğerleriyle kurulacak ilişkilerde enerjiyi kullanmanın yolunu gösteriyor. Enerjiyi nasıl yansıtacağını ve başkalarına bağımlılıktan kaçınmak gerektiğini söylüyor. Özellikle çocuklarla kurulan ilişkilerde, onların hatalarını sürekli düzeltmenin, onların enerjilerini tüketmek olduğu belirtiliyor. Çünkü bu durum onlarda kontrol dramaları yaratıyor. Sekizinci bilgi bize, gelişmeye başladığımız ilk andan itibaren, otomatik olarak karşı cins enerjisi almaya başladığımızı hatırlatır. Bu doğal olarak evrenin enerjisinden gelir. Ancak burada dikkatli olmamız gerekir, çünkü bir başkası gelip bu enerjiyi doğrudan bize vermeye kalkınca, biz hemen gerçek kaynakla bağımızı kesiveririz ve sonra gerileme başlar.
Bu noktada AŞKtan söz etmeliyiz. Aşk olduğunda, iki kişi bilinçsiz olarak enerjilerini birbirlerine verirler ve mutluluk ve neşe inanılmaz derecede artar, titreşimler yükselir. Ne yazık ki, insanlar kısa sürede birbirlerinden gelen bu enerjiye bağlanırlar ve evrenden sağladıkları enerjiyi keserler, oysa iki kişinin birbirine verecek yeterli enerjisi yoktur. Bir süre sonra birbirlerine enerji vermeye son verip, diğerinin enerjisini elde etmeye çalışırlar ve çocukluk dramalarının içine düşerler. Ve sonuçta ilişki giderek yozlaşır ve güç mücadelesine dönüşür. Aslında bu durumdan tam olarak kurtulmayı öğreninceye kadar alfabedeki C harfi gibiyizdir. Karşı cinsten kolay etkileniriz, onun yarım kalmış dairesi gelip bizimkiyle birleşir. Birbirimize enerji akıtmaya başlarız, gerçekte ise kendi dışında diğer yarısını arayan bir başka insanla birleşmiş oluruz. Karşıt cinsten birine bağımlı olmamızın nedeni, karşıt cinsin enerjisini elde etmek istememizdir. Halbuki içimizdeki kaynaktan aldığımız mistik enerjinin hem erkek hem de dişi yönü vardır. Zamanla onun dışarı vurmasını sağlarız ama evrime ilk başladığımız sıralar çok temkinli davranırız. Bütünleşme işlevi zaman alır. Eğer olgunlaşmadan eril yada dişil enerjimiz için, insan kaynağı ile bağlantı kurarsak, evrensel kaynağın akışını durdururuz. Önce daireyi kendimiz bütünlemeliyiz. Evren ile bağlantımızı sağlamlaştırmalıyız. Bu zaman alır ancak bunu sağladıktan sonra yüksek ilişkiler kurabiliriz. Böylece bütünleşmiş bir insanla romantik ilişki kurduğumuzda süper-insanı yaratırız. Ama bu bizim bireysel gelişimimiz engellemez. Bu deneyime ilk başlarken, karşılıklı bağımlılık ilişkisinin ilk günlerinde duyulan iyilik ve keyfin tadını, tek başına olduğun zaman çıkarmalısın. Onu içine almalısın. Bundan sonra gelişmeye başlarsın ve kendine uygun romantik ilişkiler sana ulaşır.
Gerçek enerji yansıtmasında bağımlılık ve bağımlı olma eğilimi yoktur. Çünkü insanların ikisi de gelecek mesajları beklemektedirler. Eğer konuştuğumuz, mesaj alıp verdiğimiz kişilerin dramalarına yanıt vermezsek, onların dramaları bozulur böylece bizde mesajı görebilme şansını yakalarız. Bunu yapabilmek içinde karşıdakinin oynadığı dramayı tanımlamamız gerekir. Bütün dramalar enerjiyi elegeçirmek için stratejiler uygularlar, dramayı tanımlayıp söylediğimiz anda bu oyun bozulur.
Unutmamamız gereken hayatta yolumuza çıkan herkesin bize bir mesajının olduğudur. Yoksa başka yola saparlar ya da bizden önce ya da bizden sonra o yoldan geçmeyi tercih ederler. Özellikle sorunumuz olduğunda, yanıtları bize verecek insanlarla karşılaşırız. Karşılaştığımız her insanın bize bir mesajı vardır. Tesadüfi rastlantılar yoktur. Ama bu rastlantılara nasıl yanıt verdiğimizi, bize iletilen mesajları algılayabilme derecemiz belirler. Yolumuza çıkan biriyle o an yaptığımız sohbet o anki sorularımıza yanıt vermeyebilir ama bu yaptığımız sohbetin bir mesaj taşımadığı anlamına gelmez.
9. Dokuzuncu bilgi der ki; enerji düzeyimiz arttıkça vücudumuzdaki atomların titreşimlerinin düzeyi de artar. Kısaca ruhumuzu arındırıp hafifleriz.

sevgi ve ışıkla...

SECRET - SIR Filmi Metni


 SIR
                                                                                                                                                                                       Bir yıl önce hayatım yıkıldı. Kendimi tükenmiş hissettim, Babam aniden öldü, ilişkilerim bozuldu. O zamanlar farkında değildim, ama hayatımın en büyük umutsuzluğu, en büyük hediyesini veriyordu. Büyük bir "sır"rın ipucunu almıştım.

"Sır"rın izini tarihte sürmeye başladım. "Sır" gömüldü. "Sır" istendi. "Sır" bastırıldı. "Sır" topluma hiç açıklanmadı.

Bütün o insanların bunu bildiğine inanamadım. Tarihteki en büyük insanlardı onlar. Tek istediğim bu "sır"rı dünyayla paylaşmak. Bu "sır"rı bilen, yaşayan insanları araştırmaya başladım. Birer birer ortaya çıktılar. Eğer onun ne olduğunu biliyorsanız."Sır" size her istediginizi verir. Mutluluk, sağlık, servet. Bob Proctor (Filozof)

 Ne isterseniz yapabilir  ya da sahip olabilirsiniz. Dr. Joe Vitale (Metafizikçi)

Neyi seçersek ona sahip olabiliriz, seçimimiz ne kadar büyük olursa olsun. John Assaraf (İş Adamı)

Nasıl bir evde yaş amak istersiniz? Milyoner olmak ister misiniz? Nasıl bir iş sahibi olmak istersiniz? Daha başarılı olmak ister misiniz? Gerçekten ne istiyorsunuz?

İnsanların hayatında gerçekleşen birçok mucize gördüm. Dr. Michael Beckwith (Spiritüel Öğretmen)

Finansal mucizeler, ruh ve beden sağlığı ya da insan ilişkileri ile ilgili mucizeler.Bütün bunlar "sır"rın nasıl uygulanacağını bilmekle ilgili olmuşların, olanların ve tüm olacakların cevabı "sır"dır.


SIR

 Olmuşların, olanların ve tüm olacakların cevabı, "sır"dır. Ralph Waldo Emerson (1803-1882)

 
Muhtemelen "sır"rın ne olduğunu merak ediyorsunuz...

 Size nasıl anladığımı söyleyeceğim...

Hepimiz tek bir sonsuz güçle çalışıyoruz. Hepimiz aynı şekilde yolumuzu buluyoruz. Evrenin doğası o kadar kesin ki

hiç zorlanmadan uzay gemileri yapıyor, aya insan gönderiyor, iniş anını saniyelik bir farkla bilebiliyoruz. Sizin bir Hintli olmanız ya da Avustralya'da veya Yeni Zelanda'da, Stockholm veya Londra'da, veya Toronto, veya Montreal, veya

New York'ta olmanız sorun değil! Hepimiz tek bir güçle çalışıyoruz, Tek yasa: Çekim Yasası.

 Sır: Çekim Yasası.

Başınıza gelen herşeyi, siz hayatınıza çekiyorsunuz ve hepsi zihninizde tuttuğunuz suretlerden dolayı size geliyor.

ve bu düşüncelerinizdir. Ne düşünürseniz, onu kendinize çekersiniz. Eskinin bilge insanları bunu bilirlerdi. Mesela Babilliler,

bunu hep bilirlerdi. Ama bilenler toplumun küçük "seçkin" bir kısmıydı. Sizce neden dünya nufusunun % 1'i, dünyadaki toplam maddi gelirinin % 96'sını kazanıyor? Tesadüf olduğunu mu düşünüyorsunuz? Hayır değil!

 

Düzen böyledir. Onlar birşeyleri anlamışlardır. Onlar "sır"rı biliyorlar. Şimdi siz de "sır"ra ulaşıyorsunuz. Çekim yasasını en basit bakış şekliyle anlatmaya çalışayım:

 

Kendimi bir mıknatıs gibi düşünürsem, biliriz ki mıknatısın bir çekim gücü vardır, çekim yasası da "Benzerler birbirini

çeker" der. Burada bir düşünce düzeyinden bahsediyoruz. Bizim işimiz insanlara istedikleri şeyi, düşünmeyi öğretmek.

İstediğimiz şeyi zihnimizde netleştirmek ve bu noktadan sonra evrenin en güçlü yasası işlemeye başlar; çekim yasası.

 En çok neyi düşünürseniz, onu kendinize çekersiniz ve o hale gelirsiniz. Eğer burada görebiliyorsanız, burada tutacaksınız.

Bu prensip 3 basit kelimeyle açıklanabilir: Mike Dooley (Yazar)

Düşünceler nesnelere dönüşür!

Birçok kişi şunu anlamaz ki düşüncenin bir frekansı vardır. Her düşüncenin bir frekansı vardır. Bir düşünceyi ölçebiliriz.
Bir düşünceyi tekrar tekrar düşünürseniz ya da sürekli hayalini kurarsanız: İstediginiz yeni arabayı almayı, ihtiyacınız olan parayı bulmayı, veya ruh eşinizi bulmayı...bunların hayalini kurarsanız; O düşünceyle ilgili frekansı uygun bir temele yerleştirirsiniz. Düşünceler etrafa manyetik bir sinyal yayarlar ve bu sinyaller tekrar size dönerler. Bolluk içinde yaşadığınızı düşünün, kendinize çekeceksiniz. Bu her zaman, herkes için işe yarar. Sorun şu ki:

Çoğu insan istemedikleri şeyi düşünür! ve başlarına olumsuzlukların niye tekrar tekrar geldiğini merak eder. Çekim yasası sizin birşeyi iyi ya da kötü algılamanızla veya olmasını isteyip istememenizle ilgilenmez! Sadece düşüncelerinize cevap verir. Eger öylece oturup, birşeylere bakıp kendinizi berbat hissediyorsanız, evrene yolladığınız sinyal budur:

"Kendimi berbat hissediyorum." Kendinize bu cümleyi tasdiklersiniz, bunu benliğinizin tum katmanlarında hissedersiniz,ve bu size fazlasıyla geri döner. İstediğiniz birşeylere bakıp "Evet bu!" dediğinizde, bir düşünceyi harekete geçirirsiniz.

Çekim yasası da bu düşünceye cevap verir ve uygun şeyleri size getirir. İstemediğiniz birşeye baktığınızda ve ona "Hayır!" diye bağırdığınızda onu uzaklaştırmaz, aksine onunla ilgili düşünceyi harekete geçirirsiniz ve bu defa çekim yasası o düşünceyle ilgili şeyleri önünüze sıralar.

Evren çekim yasasını temel alıyor. Herşey çekim yasasi ile ilgili. Çekim yasası her zaman işliyor. İnanın, inanmayın, anlayın ya da anlamayın, Her zaman işler. Geçmişi, bu anı, veya geleceği düşünüyor olabilirsiniz. Bunu ister imgeleyerek, ister anılara giderek veya tefekküre dalarak yapın, her şekilde o düşünceyi harekete geçirirsiniz ve evrenin en güçlü yasası olan çekim yasası, bu düşüncenize cevap verir.

Yaratım her an devam ediyor. Her anın kendi düşüncesi ya da sürekli bir kuantsal düşünce şekli vardir. Bunlar, sürekli yaratım sürecindedirler, yarattıkça da sonuçları ortaya çıkar.

Çekim yasası:  "Neyi düşünür ya da odaklanırsan onu alırsın" der. Ondan yakınıyor olman, yakındığını sana daha çok yaklaştırır. Robert adında bir öğrencim vardı. Bill Harris (Terapist) Robert eşcinseldi. Benden online ders alıyordu ve e-mail yoluyla haberleşirdik. Hayatındaki acımasızlıkları yazardı o maillerde. İşyerinde herkes onunla uğraşıyordu. Her zaman ona ne kadar kötü davrandıklarından yakınıyordu. Sokakta yürürken her köşeden onunla uğraşan ve onu incitmek isteyen homofobik insanlar çıkardı! Stand-up komedyeni olmak istiyordu ama sahneye her çıkışında birileri, onunla, eşcinsel olduğu için uğraşıyordu. Tüm hayatı mutsuz ve umutsuzdu ve tüm düşüncesi eşcinsel olduğu için saldırıldığı idi. Ona olmasını istemediği şeye odaklandığını söyledim. Bana gönderdiğin maillere bak, hep istemediğin şeylerden bahsediyorsun. (Hep zorbalığa uğruyorum, işimden nefret ediyorum.) Bir şeye bu kadar çok odaklanırsan, çok daha hızlı meydana gelir. Sonra gerçekten ne istediğine odaklanmaya başladı ve gerçekten de odaklandı.

Sonraki 68 haftada olanlar gerçekten mucizeydi. İşyerinde onunla uğraşanların hepsi ya işi bıraktı, ya başka bölüme alındı, ya da onunla uğraşmaktan vazgeçti. Ve o, işini sevmeye başladı. Sokakta onunla uğraşan insanlar da artık yoktu.Komedi gosterilerinde de kimse onunla uğraşmıyordu. Tüm hayatı değişti, çünkü olmasını istemediği, korktuğu şeylere odaklanmak yerine; olmasını istediklerine odaklandı.

 Çok pozitif bir bakışımız olabilir ve pozitif kişi, olay ya da durumları kendimize çekeriz. Veya negatif yönelimli ve kızgın olabiliriz, bu durumda da olumsuz kişi yada koşulları kendimize çekeriz. Bilinçli veya bilinçsiz, aklınızda tuttuğunuz; sizi (olumsuz) etkileyen düşüncelerden kurtulun! Asıl zorluk budur. "Sır"ra dikkatli bakın...Günlük hayatınızda düşüncenin gücüne... O, her an etrafımızda...Tek yapmamız gereken gözlerimizi açıp bakmak. Çevrenizde çekim yasasının kanıtlarını görürsünüz. En çok hasta olan, hastalıktan en çok bahsedendir. Bolluktan en çok bahseden, bolluk içindedir. Çekim yasası her yerde aşikardır, eğer ne olduğunu anlarsanız. Siz bir mıknatıssınız. Düşünceleri, insanları olayları, hayatları kendinize çekersiniz. Yaşadığız her olayı bu güçlü çekim yasasıyla kendinize çekersiniz. Size sadece istekli düşünce veya ha-yal          kur-ma çıl-gın-lı-ğın-dan bahsetmiyorum; size daha derin, temel bir anlayıştan bahsediyorum..


Kuantum fiziği gerçekten tam da bu keşfi işaret etmeye başlıyor. "Aklın olmadığı bir evren düşünemezsiniz." diyor.

Aslında algılanan her şeyi akıl şekillendirir. Anlamamanız, reddetmeniz anlamına gelmez. Elektriğin nasıl oluştuğunu da anlamazsınız; ilk başta kimse elektriğin ne olduğunu bilmiyordu; bilmesine de gerek yoktu ama herkes ondan faydalanıyordu. Nasıl çalıştığını biliyor musunuz? Ben bilmiyorum, ama bilirim ki elektrikle bir adama yemek pişirebilirsiniz, ayrıca adamı da pişirebilirsiniz!
İnsanlar çekim yasasını anlamaya başladıkça, çoğunlukla önceden sahip oldukları olumsuz düşünceler nedeniyle korkarlar.

İki şeyden uzak olmalısınız: bilimsel olarak açıklanmıştır ki, yapıcı düşünce, olumsuz düşünceden 100 kat güçlüdür.

Eh, o zaman bunu biliyorsanız , korku azalır. Zaman tamponu olan bir gerçeklikte yaşıyoruz ve bu gerçekten işimize yarıyor. Düşüncelerinizin anında gerçekleştiği bir çevrede yaşamak istemezdiniz! Düşüncelerinizin ortaya çıkışı biraz zaman alır ve bu iyi bir şeydir! Düşüncelerinizi fark etmeli, seçmeli ve bundan hoşlanmalısınız. Çünkü siz, kendi hayatınızın şaheserisiniz, siz hayatınızın "Michelangelo"susunuz. Yonttuğunuz "Davud", sizsiniz! ve bunu düşüncelerinizle yapıyorsunuz. Geçmişte bu "sır"rı bilen liderler, "sır"rı sakladılar; böylece "gücü" kendilerinde tutup, paylaşmadılar ve insanlar bu "sır"rı bilmediler. İnsanlar, işe gittiler, eve geldiler, çalışmaya devam ettiler."Güç"leri olmadan koştular, çünkü "sır"rı çok az insan biliyordu. Yasaları olan bir evrende yaşıyoruz; mesela yerçekimi yasası, eğer bir binadan düşerseniz,

iyi veya kötü olmanız fark etmez yere düşersiniz. Hayatınızdaki her şeyi, yakındıklarınız dahil, hayatınıza siz çektiniz!

İlk bakışta bunu duymaktan nefret edeceğinizi biliyorum; diyeceksiniz ki: "trafik kazasını ben çekmedim" "bu durumu ben çekmedim" ya da yakındığınız herhangi bir şeyi çekmediğinizi iddia edeceksiniz. Bu noktada söylemeliyim ki:          

 

Evet hepsini siz çektiniz! Bu anlaması en zor olan kavramdır ama bir kez kavranırsa, hayat değiştirir. Bu büyük "sır"rın bir parçasıdır.Birçoğumuz terslikleri çekeriz ve bunu kontrol edemeyeceğimizi çünkü bunun, doğal yapımızda otomatikman varolduğunu düşünürüz. Bunu ilk kez duyuyorsunuz, Düşüncelerimi değiştirmek zor olacak, diyorsunuz. İlk başta öyle gelecek, ama sonra eğlenceli olacak. Sizden düşüncelerinizi yönetmenizi istemiyoruz,bu sizi çıldırtır.

 
Zihninize farklı yönlerden, farklı objelerden, farklı o kadar çok düşünce gelir ki burada duygusal rehberlik sisteminiz devreye girer. Duygularınız, duygusal rehberlik sisteminiz ne düşündüğünüzü anlamanızı sağlar. Düşünceleriniz, duygularınızı oluşturur. Duygularımız, neyi kendimize çektiğimizi anlamamıza yardım ederler.

Bize göre iki duygu vardır: iyi hissettiren ve kötü hissettiren. Her durumu bu iki duyguyla değerlendiririz.     

Olumsuz hisler; suçluluk veya öfke veya kırgınlık gibi bunların hepsi aynı iyi hissetmeme duygusunu yaşatırlar. Tüm bu hisler, bize o anda düşündüğümüzün istediğimiz türden bir şey olmadığını söylerler. Bunlara "kötü frekans" ya da "kötü titreşim" vb. de denebilir.

 

İyi hisler; sevgi, mutluluk, umut gibi bize düşüncemizin isteyeceğimiz türden şeyleri getireceğini söylerler. Yani "şu anda neyi kendime çekiyorum" sorusunun cevabı hislerinizdir. Eğer iyi hissediyorsanız, devam edin doğru yoldasınız. Duygularımız bize "doğru yolda" olup olmadığımızı gösterici birer geri dönüş mekanizmasıdır. Daha iyi hissettikçe, istediklerimize daha yakın, kötü hissettikçe de daha uzak oluruz. Şu anda yaptıklarınız, düşüncelerinizin ortaya çıkışıdır,

ve bunlar gelecek yaşantınızı da oluştururlar. Ve hislerinizi gözlemleyerek karşılaşacağınız durumun sizi memnun edip

etmeyeceğini anlayabilirsiniz. Şu anki hissiniz, oluşmakta olanın mükemmel bir yansımasıdır. Aslında düşündüğünüzden daha çok, hissettiğinizi alırsınız. Bu yüzden insanlar yataktan kötü kalkarlarsa, bir döngü başlatırlar ve bütün gün öyle gider. Hislerindeki basit değişimlerin günlerini veya hayatlarını etkileyeceğini bilmezler. Eğer gününüze iyi başlar,

 

mutlu bir ruh hali içinde olursanız herhangi bir şeyin ruh halinizi değiştirmesine izin vermediğiniz sürece çekim yasası ile,

mutlu ruh halinizi sürdürecek durum ve kişilerle karşılaşırsınız. İyi ve kötü günlerin hepsi, bu insanların çoğunlukla

nasıl hissettiklerine bağlıdır. Şimdi kendinizi sağlıklı, mutlu, çevreniz sevgi ile sarılmış hissetmeye başlayabilirsiniz,

-şu anda gerçek olmasa bile!- Evren ruhunuzla, duygularınızla haberleşecek ve hissettiğiniz yönde tezahür edecek,

çünkü siz böyle hissettiniz...Temel olarak duygu ve düşüncelerinizle neye odaklanırsanız, onu hayatınıza çeker ve yaşarsınız. Düşündükleriniz, hissettikleriniz ve oluşanlar her zaman birbirine denktir. İstisnasız her an -istinasız-

 

Anlaması zor, ama kendimizi açmaya başlayabilirsek, sonuçları muhteşem olacak. düşüncelerimizin hayatımıza yaptıklarını,

farkındalığımızdaki bu değişimle engelleyebiliriz. Yaşam boyu, kendi evreninizi kendiniz yaratırsınız. Winston Churchill (1874-1965) İyi hissetmeniz gerçekten önemli. Çünkü bu his evrene bir sinyal olarak yayılır, ve daha fazlasını size çeker.

 

Ne kadar iyi hissedersiniz, o kadar çok mutluluğu kendinize çekersiniz ve bu gittikçe artar. Hüzünlü olduğunuzda, bunu kolayca değiştirebileceğinizi biliyor musunuz? Onun yerine bir müzik yerleştirin, şarkı söylemeye başlayın, bu duygularınızı değiştirir ya da güzel bir şey düşünün, bir bebek düşünün belki sevdiğiniz birini ve onun üzerine yoğunlaşın. Geri kalan her şeyi unutun, sadece onu düşünün. Garanti ederim, kendinizi iyi hissedeceksiniz. Mesela evcil hayvanlar harikadır,

size kendinizi harika hissettirirler. Evcil hayvanınızı sevdiğinizde, bu duygu hayatınıza iyilik getirir, bu çok güzel bir hediyedir. Hisleriniz aracılığıyla düşüncelerinizi yönlendirmeye başladığınızda ve duygu, düşünceleriniz ve yaşadıklarınız arasındaki uyumu fark ettiğinizde kendi gerçekliğinizin yaratıcısı olduğunuzu bilirsiniz ve uzaktan bakanlar yaşadığınız mükemmel hayata hayret ederler.

 

Bu sırrı öğrenip, uygulamaya başladıktan sonra hayatım rüya gibi oldu herkesin hayal ettiği gibi bir hayatım var ve onu günü gününe yaşıyorum. 4.5 milyon dolarlık bir evde yaşıyorum, uğruna öleceğim bir eşim var. Dünyanın değişik yerlerinde tatile çıkıyorum dağlara tırmanıyorum, safariye çıkıyorum ve bütün bunlar devam ediyor çünkü; "sır"rı nasıl uygulayacağımı biliyorum.

 

"Sır"rı kullanmaya başladığınızda hayat gerçekten harikulade olabilir ve olmalıdır da ve olacak da. "Sır" nasıl kullanılır?

Çoğu insan bana, yaratım sürecinde kendilerinin ve evrenin rolünü sorar. Şimdi buna bakalım. Şu örnek üzerinden anlatalım: Alaaddin ve sihirli lambasını biliyorsunuzdur. James Arthur Ray  (Filozof)

 

Aladdin lambayı alır, okşarve içinden cin çıkar ve cin hep şunu söyler: "Dileğin benim için emirdir." Hikayenin kökenine inerseniz, dilekler 3 taneyle sınırlı değildir, tamamen limitsizdir. Lütfen bunu düşünün. Şimdi bu örneği hayatınıza uygulayalım; evren her dileğinizi gerçekleştirecek devasa bir cin gibidir ve bu cin, çeşitli adlarla bilinir: Kutsal koruyucu melek, yüksekbenliğiniz...İstediğinizi diyebilirsiniz, sizin için hangisi uygunsa onu seçersiniz. Fakat tüm bu söylemler tek bir noktayı işaret eder: bizden büyük bir kuvvet var ve cin hep şunu söyler: "Dileğin benim için emirdir." Yaratım süreci

Esther Hicks (Abraham Öğretileri) üç adımdan oluşur: Birinci adım: istemek. İstemek için kelimelere ihtiyacınız yok

evren  de zaten kelimelerinize değil tamamen düşüncelerinize cevap verir. Gerçekten ne istiyorsunuz? Oturun bir kağıda isteğinizi yazın. Yazarken şimdiki zaman kullanın, Şöyle başlayabilirsiniz:

"Mutluyum ve minnetarım, peki şimdi..." ve sonrasında da nasıl bir hayat istediğinizi yazın, her açıdan...bu gerçekten eğlencelidir. Evren önünüze açılmış bir katalog gibidir ve sayfaları çevirdikçe: "Hmm, ben bu deneyimi istiyorum, ben şunu da istiyorum,ve böyle biri olmak istiyorum" dersiniz, böylece evrene sipariş vermiş olursunuz; bu, bu kadar kolaydır.

 

2. Adım: cevaptır. İsteğinize cevap verilmesidir ve bu da fiziksel formunuzla gerçekleştirebileceğiniz bir çalışma değildir.

Bu noktada evrendeki tüm güçler isteğinize cevap vermek için devrededir: <i>"isteğin benim için emirdir" </i> ve evren isteğinizin oluşması için ayarlamalara başlar. Çoğumuz, gerçekten ne istediğimizi söylememiz hususunda kendimize izin

vermeyiz, çünkü bunun nasıl olabileceğini görmeyiz. Biraz araştırırsanız göreceksiniz ki bir şeyi başaran herkes nasıl yapacaklarını bilmeseler de, başaracaklarını biliyorlardı.Nasıl gerçekleşeceğini bilmenize gerek yok..Evrenin size bunu nasıl ayarlayacağını bilmenize de gerek yoktur.

 

"Nasıl"ı bilmeseniz de yolu kendinize çekeceksiniz. "Bir şeyler yanlış gidiyor, istiyorum ama isteğim olmuyor" diye sorarsanız, deriz ki; birinci adımı atıyor ve istiyorsunuz, ama ya sonrasında?... Evren her zaman cevap veriyor ama anlamanız gereken 3. bir adım daha var..

 

3. Adım, kabul etme. Kendinizi isteğinizle aynı hatta getirmeniz gerekir. İsteğinizle aynı hattaysanız, kendinizi harika hissedersiniz. Bu keyfin, güvenin olduğu yerdir, bu kabul edişin, tutkuyu hissedişin olduğu yerdir,

 

Ama korku, öfke, umutsuzluk hissederseniz, bunlar isteğinizle aynı hatta olmadığınızın güçlü göstergeleridir.

Hissettiklerinizin önemini fark ettiğinizde, ve düşüncelerinizi, hislerinize dayanarak yönlendirdiğinizde, yavaş yavaş görürsünüz ki düşünceniz, deneyimi oluşturmaya başlayacaktır. Bir hayali gerçeğe dönüştürdüğünüzde, daha büyük hayalleri gerçekleştirebilecek durumdasınızdır ve dostum, iste bu yaratım sürecidir.

 

00:27:22,580 --> 00:27:25,996

Çekim yasasının uygulamasında duygularınızı düzenlemede, isteğinizle ilgili hareketler size yardım eder. O arabayla deneme sürüsüne çıkın, o ev için alışverişe gidin, evin içine girin, onu kendinize çekecek duyguları oluşturmak için ne gerekirse yapın, sonra bir an gelir, bir bakarsınız o karşınızdadır, ya da aklınıza bir fikir gelir ve harekete geçersiniz,

fakat kesinlikle "bunu şöyle yapabilirim, ama ..." diye çelişkiye düşmeyin. Hareket bazen gereklidir. Evrenin size ulaştırmak istediğiyle aynı hattaysanız, bu size büyük keyif ve canlılık verir, herşey çok eğlenceli olur, zaman durur, bütün gün aynı şeyi yapabilirsiniz.

 

Evren hızı sever, ertelemeyin, fırsat oluştuğunda, harekete geçin! hissettiğinizde, hiç beklemeyin,harekete geçin! Bu sizin görevinizdir, tek yapmanız gereken bu. İstediğiniz her şeyi kendinize çekeceksiniz ihtiyacınız para ise, çekeceksiniz! İhtiyacınız birileri ise, çekeceksiniz! ihtiyacınız bir kitap ise, çekeceksiniz! Neyi çektiğinize dikkat etmelisiniz! Çünkü ne istediğinizin görüntülerini zihninizde tuttukça, onlara çekileceksiniz ve onlar da size.

 

Böylece düşünceleriniz, sizin aracılığınızla fiziksel realiteye dönülecektir ve bu, yasa sayesinde gerçekleşir. Başlangıçta hiçbir şeyiniz olmayabilir, hiçbir yol da olmayabilir, ama bir yolu bulunacaktır.Karanlık bir yolda giden bir arabayı düşünün,

sadece birkaç metre önünü görür. California’dan New York ’a tüm yolu sadece bu birkaç metreyi görerek gidebilirsiniz.

Hayat da böyle ilerler; görmesek de yolun devam edeceğine güvenirsek, hayat bizi gerçekten gitmek istediğimiz noktaya

götürecektir. çünkü siz böyle olmasını istersiniz. Merdivenin tümünü görmeniz gerekmez, ilk adımı atın yeter.                     Martin Luther King, JR (1929-1968)

 

Merak edilen diğer bir konu da oluşumun ne kadar zaman alacağı. Araba, ilişkiler, ya da olması istenen şeyler, ne zaman gerçekleşecek? Bunun bir kuralı yok, 3 dakika veya 3 gün veya 30 gün de olabilir.. bence bu daha çok sizin evrenle ne kadar aynı hatta olduğunuzla ilgili..İsteğinizin büyüklüğü - Evren için büyüklüğün bir önemi yoktur. Bob Doyle (Yazar)

 

Bilimsel olarak, size göre devasa bir şeyle size göre çok küçük bir şeyi kendinize çekmek arasında bir fark yoktur.

Evren hepsini de hiç çaba harcamadan gerçekleştirir. Çimenler hiç çaba harcamadan çıkar, evrenin müthiş bir düzeni vardır. Her şey zihnimizdedir! "Bu çok büyük, olması zaman alır" diyen de, "bu ufak bir şey hemen olur" diyen de biziz.

Bunlar bizim tanımladığımız ölçütlerdir, evrene göre böyle kurallar yoktur. Eğer hemen olmasıyla ilgili duygular üretirseniz,

cevap verir. Bazı insanlar ufak şeylerle daha rahat olurlar. O yüzden istemeye küçük bir şeyle başla,mesela bir fincan dolusu kahve ile deriz. Kendinize güzel bir fincan dolusu kahve dileyin bugün için mesela. Uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünün. İlginç bir şekilde birileri, o kişi hakkında konuşacaktır yanınızda, ve o kişi sizi arayacak veya mektup yazacaktır. İnsanlar benim park yeri bulma becerime şaşırırlar. Bunu "sır"rı ilk kavrayışımdan beri yaparım. Tam istediğim yer ve şekilde bir park yeri hayal ederim ve %95 olasılıkla, o yer benim için hazırdır. Bana sadece aracı oraya koymak kalır. %5 oranda ise oranın boşalması için bir iki dakika beklerim; bunu hep yaparım.

 

Güçlü Süreçler Çok fazla insan, mevcut koşullarında kendini kıstırılmış, sıkışmış hisseder. Şuna dikkatinizi çekmek isterim: Şu anki koşullarınız ne olursa olsun, o sadece şu anki gerçekliğinizdir, ve şu anki gerçeklik, bu "sır"rı öğrenmenizle

Beraber değişmeye başlayacak. Bazen bu sıkışma, sizin yüzünüzdendir, çünkü aynı şeyleri tekrar tekrar düşünürsünüz

ve aynı sonuçları tekrar tekrar yaşarsınız. Sebebi şudur ki, çoğu insan düşüncelerinin büyük kısmını, gözlemlerine dayanarak oluşturur. Ne olduğuna bakarken, ne olduğunu düşünmeye başlarsınız, Ne olduğunu düşünürken, çekim yasası

size daha fazlasını getirir sonra, siz onun sadece ne olduğunu incelerseniz ve incelerken ne olduğu üzerine düşünürseniz

çekim yasası onun ne olduğu incelemenizin sonuçlarını size getirir. sonra da siz onun...Bu kısmı daha önce görmüştük değil mi?

 

Karşınıza çıkana olumlu bir yönden bakmanın bir yolunu bulmalısınız. Birçok insan mevcut durumlarına bakıp "Ben buyum!" der, siz bu değilsiniz! Siz geçmişte böyle idiniz. Şu anki durumunuza bakarsak; diyelim ki bankada çok paranız yok, ya da ilişkileriniz, sağlığınız istediğiniz gibi değilse bu kim olduğunuzla ilgili değil. bu sizin geçmişteki düşünce ve

hareketlerinizle ilgilidir. Sürekli bu döngüyü tekrarlarsanız kendinizi şu andaki koşullarınızla tanımlarsanız gelecekte de aynılarını yaşamaykendinizi mahkum edersiniz! Yaşadıklarımız, düşündüklerimizin sonucudur. Buddha

 

Hayatınızı düzenlemek için şimdi ne yapabilirsiniz? Size şunu önerebilirim; minnettar olduğunuz şeylerin listesini yapmaya başlayın. Çünkü bu düşüncenizi ve enerjinizi değiştirir. Bu egzersizden önce istemediklerinize, sahip olamadıklarınıza,

sorunlarınıza odaklanıyor olabilirsiniz. Bu egzersizden sonra farklı bir yöne dönmeye başlarsınız: Hoşlandığınız her şey için minnettar olmaya başlarsınız. Minnet gerçekten de daha fazlasını hayatınıza getirir. Herkes bilir, küçük şeyler için şükretmek, daha fazlasını istemektir! Her zaman şükretmek, kaynakları size doğru çeker.

 

Düşündüğümüz ve şükrettiğimiz şeyleri kendimize çekeriz. Bu hepimizin her gün yapması gereken çok güçlü bir egzersiz

ve benim için, her sabah yaptığım güçlü bir egzersiz.

 

Uyanmak ve "teşekkür ediyorum" demek, ve diş fırçalarken, şükrettiğim şeyleri düşünmek. Sabah rutin işlerimi yaparken

bu minnet duygusunu hissetmek. Sahip olduklarınızla ilgili hislerinizi ne kadar çabuk değiştirirseniz minnet duyduklarınızı o kadar çabuk hayatınıza çekersiniz. Çünkü etrafınıza bakar ve "istediğim arabaya sahip değilim" "istediğim eve sahip değilim vs..." derseniz...durun durun, bunlar istemediğiniz şeyler!

 

Sahip olduğunuz için şükrettiğiniz şeylere odaklanın. Mesela bu filmi izleyecek gözleriniz var! ya da sahip olduğunuz giysiler, sahip olduğunuz için şükrederseniz, kısa süre sonra daha iyisine kavuşursunuz! Herkesin, işlerin kötü gittiğini

Lee Brower (Öğretmen) düşündüğü zamanlar olur. Ben de böyle bir zamanımda, bir taş buldum. Beni bu taşı tutarken görebilirsiniz. Bu taşı cebime koydum. Bu taşa her dokunduğumda şükrettiğim bir şeyi düşünürüm. Her sabah kalktığımda

cebime koyarım, şükrettiklerimi düşünürüm, Geceleri naparsınız, cebinizi boşaltırsınız ve o hep oradadır. Bu taşla ilgili

inanılmaz deneyimlerim oldu, mesela Güney Afrikalı bir arkadaşım vardı, bu taşı düşürdüğümü gördü, ne olduğunu sordu;

O nedir? ona bunun bir şükran taşı olduğunu söyledim. Şükran Taşı. 2 hafta sonra bana Güney Afrika’dan bir e-mail attı,

oğlu bir çeşit hepatitten ölmek üzereymiş, benden 3 tane şükran taşı istedi. Şükran taşı, yolda bulduğum sıradan

bir taştı, ve "tamam" dedim. Ona en özel taşları bulacağım konusunda garanti verdim ve bir nehir kenarına gidip, taşları seçtim ve ona yolladım.

 

4-5 Ay sonra ondan bir e-mail aldım: "Oğlum iyi, her şey yolunda" diyordu, "Tanesi 10 dolardan, 100’den fazla şükran taşı sattık, ve paranın hepsiyle bağış yaptık, çok teşekkür ederiz." şükretmek çok önemli.

 

Hayatınızı değiştirmeye başlamak için önereceğim bir diğer yol: tasavvur etmek. Bunun sizin  için ne kadar güçlü

olabileceğini anlatamam. Tasavvur etme yöntemini, Apollo programından aldım Dr. Denis Waitley (Psikolog) ve 1980-90’lar boyunca olimpik programa uyguladım, bu sonradan "görsel prova" adını aldı.Tasavvur ettiğinizde, gerçekleştirirsiniz!

 

Zihinle ilgili gözlemlediğimiz ilginç bir nokta şuydu:  olimpik atletleri alıyor ve onları gelişmiş biyolojik gözlem makinalarına bağlıyorduk ve onlara sanki şu anda yarışmadalarmış gibi koştuklarını imgelemelerini söyledik. Sonuç inanılmazdı, zihinlerinde koşarken de aynı kaslar, sanki koşudaymış gibi aynı zamanda kasılıyordu. Bu nasıl olabilir? Bence, bir şey zihninizde oluyorsa, madden de olacaktır. Zihindeyse, bedende de olacaktır. Tasavvur ederken, zihninizde o resmi canlandırırken her zaman ve sadece sonucu düşünün. Örneğin, ellerinize dikkatlice bakın!

 

Gerçekten dikkatlice...derinizin rengine, benlere, damarlarınıza, parmak boğumlarınıza, el çizgilerinize, tırnaklarınıza...

gözlerinizi kapatmadan önce bunları iyice inceleyin ve sonra elinizi, parmaklarınızı yeni arabanızın direksiyonunda hissedin.

 

Bu gerçek, holografik bir deneyimdir. O kadar gerçektir ki, o an arabaya ihtiyaç duymazsınız çünkü zaten arabanız vardır!

Çekimi harekete geçiren bu histir, düşünceyle ilgili resim değildir. İnsanlar olumlu düşünüp, tasavvur ederlerse yeterli olacağını düşünürler, ama, bunu hissetmezlerse çekim gücünü yeterince oluşturamazlar. Burası "sır"rın gerçekten harekete geçtiği andır. Kendinizi arabanın içinde hissedersiniz. "Umarım bir gün o arabayı alabilirim." veya "Bir gün o araba benim olacak." değil, çünkü siz "şu an" ile ilgili bir his içindesinizdir, bir saat sonrası veya gelecekle ilgili değil.

Eğer "gelecekte inşallah" duygusuyla yaşarsanız, o hep "gelecekte inşallah" kalacaktır. 

 

Neşeyi hissedin, mutluluğu hissedin. Karanlık ve sessiz odada ne kadar aptalca gelse de, bağırın! Bunu yapın!

Birçokları "Hadi ama, bunu yapmam şart mı?" diyecek. Bu değişimi ne kadar istediğinize bağlı! Bu duygu, evrenin gücünü göstermesine bir geçit olacak. Bu gücün ne olduğunu söyleyemem, tek bildiğim, onun var olduğu. Alexander Graham Bell (1847-1922)

 

Bizim işimiz "nasıl" olacağını bilmek değil. "Nasıl"lar evrenin işi. Evren hayalinizle aranızdaki en kısa, ahenkli, hızlı yolu her zaman bilir. Beklediğinizde, evrenin size getirdiğine hayran kalacaksınız. Bu, sihrin ve mucizelerin olduğu noktadır.Her gün bu tasavvur etme egzersizini yapacaksanız -ki bu bir angarya olarak görülmemeli- şunun altını çizeyim; sırla ilgili buradaki en önemli  nokta gerçekten mümkün olduğu kadar "iyi" hissetmeniz gerekliliği. Gerçekten bu yönde yaşayan insanlarla,

hayatın sihrini yaşamayan insanlar arasındaki tek fark: bu sihri yaşayan insanlar, bu yöntemleri hep kullanırlar ve sihir onlar için bir kez değil, her zaman gerçek olur. Çünkü onlar bunu her an tekrar hatırlar ve tekrar tekrar uygularlar,

sadece bir kereliğine değil!

 

İnsanlar bu yönteme bir süre kapılırlar, ve uygulamaya başlarlar. "Bu işi çözdüm, hayatımı değiştirmeye başlayacağım" derler, ama daha henüz sonuçlar oluşmaya başlarken, yüzeysel bir bakışla "bu yöntem işe yaramıyor" derler ve vazgeçerler ve evren de der ki "isteğin benim için emirdir" ve her şey başa döner! Çekim yasasıyla ilgili bir örnek verirsem,

1995’de kendime bir "hayal panosu" yaptım.

 

Bu panoya sahip olmak veya ulaşmak istediklerimin resimlerini astım. Ev, araba,eşim vs.ve her gün, ofisimde otururken,

panoya bakarak, isteklerimi -sanki elde etmişçesine- tasavvur ettim. Sonra taşınırken tüm eşyaları kutulara kaldırdık ve 5 yıl içinde 3 ayrı yere taşındık ve en son California ’daki bu eve eski evimizdeki eşyalar, kutular da geldi. Bir sabah 7:30 da, oğlum ofisime girdi, kapı önündeki 5 yıldır kapalı kutunun üzerine oturdu, Oğlum kutuya vurmaya başladı ve dedim ki: "canım çalışıyorum, lütfen yapma" o da dedi ki:

 

"Baba bunun içinde ne var?"

 

"İçinde hayal panom var, canım" dedim.

 

"Hayal panosu nedir?"

 

"Ulaşmak istediğim hedefleri yerleştirdiğim bir pano" dedim. Tabii sadece 5,5 yaşında olduğundan beni anlamadı.

Ona göstermek daha kolay bir yol olacaktı. Kutuyu açtım, panoları çıkarttım, panoda 5 yıl önce hayal ettiğim evin

resmini gördüm ve şok oldum, çünkü biz o evde yaşıyorduk, haberim bile yoktu ama tamamen aynı evi almıştım.

Eve bakıp ağlamaya başladım, dağılmıştım."Neden ağlıyorsun?"

 

"Canım, nihayet çekim yasasını tamamen anladım, nihayet kuvvetle hayal etmeyi anladım, okuduğum, üzerine çalıştıklarımın nasıl işlediklerini anladım, hayatım boyunca, şirketler için yaptığım, benim hayatımda da işe yaradı...

Hayalimdeki evi almıştım, haberim bile yoktu." Hayal etmek herşeydir. O, gelecekte yaşanacakların ön gösterimidir.

Albert Einstein (1879-1955)

 

Ne istediğinize karar verin, elde edebileceğinize inanın, hak ettiğinize ve mümkün olduğuna inanın ve günde birkaç kere gözlerinizi kapatıp hayal edin. Hayalinizi; elde ettiğinizdeki duygularınızı hissetmeye çalışın. Ondan sonra, şu anda sahip olduğunuz için minnettar olduklarınıza odaklanın ve bundan zevk alın, evrene bunu yayın. İnanın evren bunu nasıl oluşturacağını bilir.

 

Paranın Sırrı "Sır" benim için büyük bir değişim yarattı. Jack Canfield (Yazar)

 

Babam çok olumsuz bir insandı. Zenginlerin diğer insanları aldatan, kandıran insanlar olduklarını düşünürdü. Ben de paraya dair olumsuz inançlarla yetiştim: paran varsa, sen kötü biriydin, sadece kötü insanların parası olurdu, "Para ağaçta yetişmiyor", "Beni Rockefeller (milyoner) mı sanıyorsun?" en sevdiği sözlerdendi.. Tabi ben de hayatın zor olduğuna inanarak büyüdüm, hayat "zor ve mücadele dolu" idi. Ancak W. Clement Stone ile tanıştıktan sonra hayatımı değiştirmeye başlayabildim. İnsan, aklının tasarlayabildiği kadarını elde eder. W. Clement Stone (1902-2002)

 

C. Stone ile çalışırken bana, ‘gerçekleştiği zaman beni hayrete düşürecek şeyleri’ hedeflememi söyledi. Aklımı başımdan alacak şeyleri. "Oluştuğu zaman bileceksin ki gerçekleşti, çünkü sen onu istedin"

 

O zaman yılda 8000 dolar kazanıyordum; "Yılda 100.000 dolar kazanmak istiyorum." dedim. Nasıl gerçekleşeceği ile ilgili

bir fikrim yoktu. Herhangi bir stratejim ya da fikrim yoktu. Sadece şunu söyledim: "Olacağına olan inancımı deklere ederim." O gerçekmişçesine davranacağım ve gerisini evrene bırakacağım." ve yaptım da...Benden her gün gözlerimi kapayıp, hedeflerime ulaştığımı hayal etmemi istedi…Kendime bir 100.000 dolar yaptım ve tavana yerleştirdim. Böylece sabah uyandığımda ilk dikkatimi çeken o oluyordu ve gözlerimi kapatıp, 100.000 dolara sahip olduğumu hayal ediyordum.

30 gün boyunca hiçbir şey olmadı. Müthiş bir fikir veya para teklifi gelmedi. Sonra bir gün duşta aklıma 100.000 dolarlık bir fikir geldi. Bir kitap yazmıştım ve eğer kitabım 400.000 satarsa bu parayı kazanabilirim dedim. Bir kitabım vardı, ama bu düşünce hiç aklıma gelmemişti. İşin püf noktası da şu: İlham geldiğinde, ona güvenin ve harekete geçin!

 

Nasıl yapacağımı bilmiyordum. Nasıl olup da kitabımın o kadar satacağını bilmiyordum? Sonra bir markette National Enquirer'i gördüm. Daha önce milyonlarca kez görmüştüm, ama önemsememiştim. Ama birden dergi önemli hale geldi

ve dedim ki "kitabım orada tanıtılırsa istediğim kadar satılabilir." Altı hafta sonra New York'ta bir konuşma yaptım.

Bir hanım yanıma geldi "Harika bir konuşmaydı, sizinle röportaj yapmak isterim, kartımı vereyim" dedi. "Nerede yazıyorsunuz?" dedim. "Serbest çalışırım, ama çoğunlukla National Enquirer'a yazarım." Zihnimde "Alacakaranlık Hikayeleri"nin müziğini duymaya başladım, bu gerçekten işliyor!

 

Sonuçta makale yayınlandı ve kitabım satmaya başladı. Söylemek istediğim, hayatıma tüm bunları çeken bendim ve kısa kesmek gerekirse, 100.000 dolar değil ama 92.327 dolar kazandık ve bu harikaydı."Bu işe yaramayacak!" dediğimizi mi

düşünüyorsunuz? Hayır, sürekli "Bu harika olacak!" dedik. Sonra eşim bana dedi ki: "100,000 dolarda işe yarıyorsa neden

1 milyon dolarda yaramasın?" "Bence de, neden denemeyelim!"

 

Yayıncım, ilk 'Tavuk suyuna çorba' kitabıma üzerinde gülen bir yüz olan, bir milyon dolarlık bir çek yazdı! Çünkü bu da onun yazdığı ilk milyon dolarlık çekti. Ben bu "sır"rın işe yarayıp yaramadığını test ettim, ve işe yaradığını kendim yaşadım.

ve sonraki her günümü bu şekilde yaşadım. Bu filmi izleyen birçok insanın şöyle dediğini duyar gibiyim: "Hayatıma daha fazla parayı nasıl çekerim?" "Nasıl daha fazla bolluk ve servet sahibi olurum?" "Nasıl işimi daha fazla sever, ve kredi kartlarıyla baş ederim?"

 

"Nasıl daha fazlasına sahip olurum?" Niyet edin! Bu yine "sır" ile ilgili konuştuklarımıza çıkar. Yapmanız gereken, evrenin katalogundan istediklerinizi seçmek. ve nakit bunlardan biriyse, ne kadar istediğinizi söyleyin. "Önümüzdeki 30 günde, beklenmedik bir yerden 25.000 dolar gelmesini istiyorum." Deyin veya her neyi istiyorsanız..Birçok insanın hedefi

borçlarını ödemektir, oysa bu düşünce şekli sizi hep borçlu tutacaktır. Düşündüğünüz şeyi kendinize çekeceksiniz,

 

"Ama ben bundan kurtulmayı düşünüyorum." derseniz, kendinize çekersiniz. Borç üzerine düşündükçe,borcu çekeceksiniz.

Kendinize günlük bir otomatik geri ödeme program yapın ve “bolluğa odaklanmaya” başlayın. Birçokları bana "seneye kazancımı ikiye katlamayı istiyorum" der ama, hareketlerini ve bunun gerçekleşmesi için gerekli olanları yapmadıklarını gördüğünüzdeya da "bunu yapamam" dediklerinde bilin bakalım ne olur?Tahmin edin... - "isteğin benim için emirdir!"

 

Yeterli para olmadığından yakınırken, arkadaşınıza bundan bahsederken, bundan dolayı mutsuzken, bununla ilgili düşüncenin oluşumunu sürdürürsünüz ve bu izlediğiniz bir şeyi istemekten çok farklıdır.Daha fazla para istemek yerine, ne kadar az olduğuna odaklanırsınız. Bu "sır"rı ilk anladığımda birçok fatura ödüyordum, David Schirmer (Yatırım Eğitmeni)

bir sürüsü de sürekli posta kutuma doluşuyordu. "Bunu nasıl değiştirebilirim?" dedim. Çekim yasası “Neye odaklanırsan

elde edersin?” der.

 

Bankadan hesap belgemi aldım, mevcut bakiyemin olduğu yeri silerek, olmasını istediğim miktarla değiştirdim ve bana sadece çeklerin gönderildiğini hayal ettim. Bir ay içinde işler değişmeye başladı ve bu inanılmazdı.  Artık sürekli çek alıyorum, fatura da geliyor, ama daha çok çek alıyorum. "Para kazanmak zordur." inancıyla büyüdüm. Bunu "para kolay ve sık kazanılır" düşüncesiyle değiştirdim.

 

Başlangıçta yalan gibi gelir. Beyninizin bir kısmi "Seni yalancı, para zor kazanılır." der. Bir süre bu düşünceler zihninizde

bir nevi tenis maçı yapar. Servet yaratmaya gelince, bu tamamen nasıl düşündüğünüzle ilgilidir. Birebir konuşmalarla yaptığım danışmanlığın %80’i düşünce şekli ve psikolojileriyle ilgilidir. Dinleyenler "Bunu sen yapabilirsin ama, ben bunu yapamam!" der, oysa herkesin, parayla ilişkisini düzenleyecek kapasitesi vardır.

 

Parayla hiçbir sorunu olmayan ama ilişkileri dökülen pek çok insan tanıyorum ve bu da zenginlik değildir, cidden değildir.

Paraya odaklanarak kendinize çekebilirsiniz ama bu varlıklı olacağınız anlamına gelmez tabii ki para zenginliğin bir parçasıdır, ama sadece bir parçasıdır.

 

Çok maneviyatı olan ama her zaman hasta ve kırgın olan insanlar tanıyorum; bu da varlık değildir. Hayat her alanıyla birbirine bağlıdır. Batı kültüründe yetişmiş birçok insan başarılı olup, istediği işe, eve sahip olmak ister; ama tüm bunlara sahip olmak, asıl isteğimiz olan mutluluğu bize garantilemez! Bunlar iç huzuru bize getirmez, tersine iç huzuru ve mutluluğu sağlamak kendimize bunları çeker. Marci Shimoff (Yazar)

 

İlişkilerin "Sır"rı  Benim için "sır" şudur: Marie Diamond (Feng Shui Danışmanı)

 

Hepimiz bu evrende yaratıcıyız, ve meydana getirmek istediğimiz her dilek gerçekleşecek, duygu, düşünce ve dilekleriniz

çok önemli çünkü oluşacak! Bir gün bir eve gittim. Ev sahibi ünlü bir sanat yönetmeniydi. Her köşede güzel, çıplak ve

sırtını dönmuş, "Sana bakmam." der gibi oturan kadın resimleri vardı. "Bence aşk hayatınızda sorun yaşıyorsunuz" dedim.

"Siz müneccim misiniz? Nedir?" dedi.                                                                                                                           "Tam yedi yerde aynı kadın resmi var."

"Resim yapmayı seviyorum, hepsini kendim yaptım."

"Bu daha da kötü." "Çünkü tüm yaratıcılığınızı buna koymuşsunuz."

 

İşi gereği etrafı aktrislerle dolu olan çok yakışıklı bir adamdı, ama romantizm yasayamıyordu.

 

"Ne istiyorsunuz?"

"Haftada 3 kadınla buluşmak istiyorum."

"Tamam, kendinizi 3 kadınla resmedin ve evin her köşesine koyun."

 

6 ay sonra Avrupa'da, ona tekrar rastladım ve aşk hayatını sordum.

 

"Harika, sürekli arıyor, buluşmak istiyorlar."

"Çünkü siz dilediniz."

"Haftada 3 randevum oluyor."

"Sizin adınıza sevindim."

"Ama artık düzenli bir ilişki istiyorum. Evlilik istiyorum ve de romantizm..."

"O zaman resmini yapın!"

 

Böylece kendini güzel, romantik bir ilişkide resmetti.Bir yıl sonra evlendi ve halen çok mutlu. (Ç.N. İşte Feng Shui'nin özü.)

 

Çünkü farklı bir dilek ortaya koydu. Aslında yıllardır istiyordu ama gerçekleşmemişti çünkü, dileği kendi oluşturduğu dış koşullar (evi) nedeniyle oluşamamıştı ve engellenmişti.

 

Bu bilgiye sahipseniz, onunla oynamaya başlayın. İlişkilerde önemli olan kimin ilk olarak ilişkiye girdiğidir; Lisa Nichols (Yazar) burada partnerinizden değil, sizden bahsediyorum, Siz kendinizden hoşlanmazken, nasıl bir başkasının sizden hoşlanmasını beklersiniz? Çekim yasası size istediğinizi getireceğine göre, şu soruya çok ama çok net cevap vermelisiniz;

 

Kendinize, diğerlerinin size davranmasını istediğiniz gibi mi davranıyorsunuz? Kendi kendinizin çaresisiniz, John Gray (Psikolog) karşıdan beklemeyin, onun yerine zamanınızı kendinize istemeye ayırın. O bolluğu hissedin ve istedikleriniz size aksın. Partnerimin bana güzelliğimi göstermesini beklediğim ilişkilerim oldu. Onun bana güzelliğimi göstermesine ihtiyaç duyuyordum. Çünkü kendimi güzel hissetmiyordum. Çünkü büyürken ki idollerim Charlie'nin Melekleri,ve Wonder Woman idi ve hepsi de harika kadınlardı ve ben hiçbirine benzemiyordum. Bu böyle devam etti, ta ki ben Lisa’ya, olduğu gibi aşık olana dek..Dolgun dudaklar, yuvarlak kalçalar, çukulata ten. Bundan sonra dünyanın geri kalanı Lisa’ya aşık olmaya başladı. Sizinle ilgili harika bir şey söyleyeceğim. Kendimle tam 44 yıl çalıştım,kendimi öpmek istiyorum.

 

Çünkü siz kendinizi seveceksiniz..Burada kibirden değil, sağlıklı bir ruh halinden bahsediyorum ve kendinizi sevdikçe,

başkalarını da seversiniz. Bazen "İşteki insanlar çok negatif." ya da "Birlikte yaşadığım adam çok asabi." ya da "Çocuklarımla başım dertte!" derler. Kendinizi etrafınızdaki insanların en iyi yönlerini görmeye alıştırın. Birlikte çok zaman geçirdiğiniz insanların iyi yönlerinin bir listesini yapın. Kötü bir olay yaşadığımız, kötü bir ilişkimiz olan biri olabilir. Zihninizde, biraz çabayla onun en sevdiğiniz yönlerine odaklanırsanız, o da size daha çok öyle davranır.

 

Bunu gerçekleştiremeseniz bile, o kişiler, sizin ondan beklediğiniz modda veya davranış durumunda değillerse eğer,

kısaca ters bir durum sözkonusu ise, çekim yasası sizi ayni ortamda tutmayacaktır, frekanslarınız tutmayacaktır. İyi hissetme potansiyelinizi fark ediyorsanız, başkasından farklı olmasını beklemezsiniz ve iyi hissedersiniz. Dünyayı, eşinizi, çocuğunuzu kontrol etme isteğinin verdiği imkansızlık hissinden kurtulur, özgür hissedersiniz.

 

Kendi gerçekliğinizi yaratan sadece sizsiniz.bir başkası değil. Sadece siz!

 

Sağlığın "Sır"rı

 

Vücudumuz düşüncemizin bir ürünü olduğuna göre, John Hagelin (Kuantum Fizikçisi) modern tıpta artık anlıyoruz ki

düşüncelerimiz vücudumuzun görüntüsünü, işleyişini ve sağlığını etkiler. İyileştirme yöntemlerinde plasebo etkisi diye bir kavram olduğunu biliyoruz. Plasebo, herhangi bir etkisi olmayan içi Dr. John Demartini (Filozof) şeker veya başka birşey dolu kapsüllerdir. Hastaya bunun etkili olduğunu söylersiniz ve ilacın vereceği aynı tepkiyi alırsınız, hatta bazen plasebo o etki için tasarlanan ilaçtan daha fazla etki gösterir.

 

İyileşmede en önemli faktör insan zihnidir. Bazen ilaçlardan daha çok işe yarar. Hasta olan kişide, önce hemen ilaç kullanmak yerine, zihninde bunu yaratan düşünceyi araştırma seçeneği vardır.Eğer ölümcül akut bir durum sözkonusu ise

tabii ki zihinsel nedenleri araştırmak yerine hemen ilaç kullanmak daha akıllıca olacaktır. İlaçları hemen silmemek lazım,

her türlü tedavinin bir yeri vardır. İyi hissetmenin, akan tek bir ırmağı vardır, Saf pozitif enerjinin ırmağı ve tüm evren bununla doludur.

 

Burası temelleri refaha dayalı bir dünya. Refah her yerde bulunur. Bu refahın ve bolluğun size akmasına izin verirseniz

çok çok iyi hissedersiniz ve bunu reddederseniz pek de iyi hissetmezsiniz. Kabul ya da reddettiğiniz tek bir bolluk ve refah akımı vardır ve duygularınız size ne yapacağınızı söyler: bu akıma direnebilir ya da izin verebilirsiniz.

 

Yeni dönem hastalıklarını taşıyan hastaları görmüşsünüzdür.Durun ve bu kelime üzerine düşünün: dis-ease. (hastalık)

Kelime üzerine yoğunlaşın. Bir vücut var ve o ease (rahat) değil. Binlerce hastalık ve tedavi şekli var. Dr. Ben Johnson (Hekim) ama hepsi tek bir şeyin sonucudur; stres.

 

Bir zincire ya da düzeneğe yeterince stres uygularsanız kırılır. Psikolojimiz hastalıkları yaratır. Bu şekilde yeterince mutlu ve minnettar olmadığımızı kanıtlar; vücudumuzun belirti ve işaretleri kötü bir şey değildir. Bir hastalığı ortaya çıkan

kişinin sıkça sorduğu doğru düşünce yöntemleriyle, bunu yenip yenemeyeceğidir? cevabı; “Evet, yenebilirsiniz.”

 

23 Kasım'da meme kanseri olduğumu öğrendim. Güçlü bir inançla ve tüm kalbimle zaten iyileşmekte olduğuma inandım,

gün boyunca iyileştiğim için şükrettim. Tekrar tekrar iyileştiğime şükrettim. İyileştiğime tüm kalbimle inandım. Sanki hiç kanser olmamışım gibi düşündüm. Bu süreçte iyileşmeme yardımcı olmak için komedi filmleri izledim,Yaptığım sadece buydu: Bol bol gülmek. Hayatımıza hiç stres sokmadık çünkü stresin, iyileşmeye çalışan biri için en kötü şey olduğunu biliyorduk. Tanı konduktan sonra iyileşmem yaklaşık 3 ay sürdü ve kemoterapi ve radyoterapi almadım.Kendini iyileştirmeye dair temel bir yapımız var. Bir yarayı kapatabilirsiniz, bir enfeksiyon kaptığınızda bağışıklık sisteminiz onu yok eder. Bağışıklık sistemimiz kendimizi iyileştirmek için vardır. Hastalık sağlıklı ruh hali olan bir vücutta var olamaz.

Vücudunuz her saniye milyonlarca hücreyi yok edip yenilerini yapıyor. Vücudumuzun bazı parçaları, kendilerini birkaç günde bazıları birkaç ayda, bazıları birkaç yılda yeniler.

 

Yani birkaç yılda bir yepyeni bir vücudumuz olur. Bir hastalığınız varsa, ona odaklanıp insanlara bundan bahsediyorsanız,

daha fazla “hasta hücre” üretirsiniz! Kendinizi çok sağlıklı farz edin. Hastalıkla ilgilenmeyi doktora bırakın.Kalçanızdaki ağrı nedeniyle korku hissetmekle o ağrıya umut dolu yaklaşmak arasındaki farka dikkat edin! Korku ve umut arasındaki fark

"iyileşmek ya da iyileşmemek"  tir. Daha mutlu düşünceler, daha mutlu bir vücut biyokimyası oluşturur ve bu da daha sağlıklı ve mutlu bir beden yaratır. Tam tersi olumsuz düşünce ve stres vücudu ve beyin fonksiyonlarını düşürür. Çünkü düşüncelerimiz vücudumuzu tekrar tekrar yaratır, düzenler kurar.

 

Kendimizi psikolojik stresten uzak tutarsak vücut programlandığını yapar: Kendini iyileştirir. Yenilenen böbrekler gördüm.

İyileşen kanserler gördüm. Geri gelen veya düzelen görme yetisine tanık oldum.Her zaman iyileştirilemez (incurable)

olanın anlamının içten gelen iyileşme (in-curable) olduğuna inandım.Kendinizi iyileştirip hayatınızı iyileştirebilirsiniz.

 

Hikayem 10 Mart 1981'de başladı.

 

Tüm hayatım asla unutamayacağım o gün de değişti. Bir uçak kazası geçirdim. Hastanede gözlerimi açtığımda tamamen felçtim.Omuriliğim zedelenmişti. Omurlarım kırılmıştı. Yutma fonksiyonum bozulmuştu öyle ki bir şey yiyip içemiyordum.

Diyaframım zedelendiğinden nefes bile alamıyordum. Tek yapabildiğim göz kırpmaktı. Doktor, hayatım boyunca bir sebze

gibi kalacağımı söyledi. Hayatımın geri kalanında sadece gözlerimi kullanabilecektim,bana çizilen tablo böyleydi.

 

Ama onların ne düşündüğünün bir önemi yoktu, benim düşündüğüm tek bir şey vardı: "Noel’e kadar yürüyeceğim!"

Zihnimde kendimi hastaneden yürüyüp çıkan sağlıklı bir insan olarak resmettim. Hastanede yapabildiğim tek çalışma

zihnimi bu yönde çalıştırmak oldu. Doktorlar bir daha normal soluk alıp veremeyeceğimi, çünkü diyaframımın zedelendiğini

söylemişlerdi ama içimden "derin nefes al, derin nefes al" diyen o küçük sesi dinledim ve bir gün o nefesi aldım ve onlar buna bir açıklama bulamadılar.

 

Beni hedefimden uzak düşürecek hiçbir düşünceyi zihnimde tutmadım.Noel’de hastaneden yürüyerek çıkmak hedefimdi.

 

Hastaneden kendi ayaklarımın üstünde yürüyerek çıktım..Onlar bunun mümkün olmadığını söylemişlerdi, o günü asla unutamam. Bu filmi şu anda izleyenlere hayatımı ve bu hayatta neler Morris Goodman (Mucize Adam) yapabileceklerini beş kelime ile özetleyecek olursam: insan neyi düşünürse, o olur.

 

Dünya'nın "Sır"rı

 

Etrafımızda hayatını koşullu yaşayan birçok insan var. Etraflarına bakarlar, güzellikleri görürler ve derler ki: Evet, bunlardan daha fazla istiyoruz, "bunun için mücadele etmeye, enerjimizi, paramızı vs. harcamaya devam edeceğiz"" ve etraflarında istemedikleri şeyleri, kendilerinin ya da başkalarının yaşamasını istemedikleri korkunç olayları görünce de

"bunlardan kurtulmak için bir şeyler yapmamız lazım" derler.Bilmezler ki istenmeyeni ittikçe ona güç verirler! Bu dünyada savaş var; güce karşı, kansere karşı, erken yaşta gebeliğe karşı, terörizme karşı, şiddete karşı,tekrar belirtelim terörizme karşı..Terörizme karşı bir savaş olduğunu belirtmiş miydik?

 

Tüm bu girişimler  sadece daha fazlasını doğuruyor! Çünkü "Hayır!" deyip ortadan kaldıramazsınız, "Hayır!" diye bağırdığınızda çekim yasası onu oluşturur! Neye direnç gösterirseniz varlığını sürdürür! Carl Jung (1875-1961)

 

Çünkü "bunu istemiyorum, bana kötü hissettiriyor" dediğinizde; o güçlü ruh hali ile bu durumun yaratılmasına kaynak oluşturursunuz. Savaş karşıtı hareket daha çok savaş yaratır! Uyuşturucu karşıtı hareket daha fazlasını yaratır! Çünkü istemediğimizin üzerine odaklanmış oluruz. İnsanlar "Bunlar gerçek, niye bu konuya odaklanmayayım?" derler.

 

Bu aynı şunun gibidir, biri yapılmasını istemediği bir davranışa fazlaca dikkatini verirse bir zaman sonra "Bunu ben de yapmalıyım." der. Gerçekten bu mantığı anlamıyoruz. Rahibe Teresa parlak bir insandı. "Ben hiçbir savaş karşıtı harekete katılmam, eğer bir barış ortamı varsa, beni çağırın." derdi. "Sır"rı biliyordu, anlamıştı. Dünyaya yaydığı düşünceye bakın.

Eğer savaş karşıtıysanız barış için çalışın.Hale Dwoskin (Yazar)

 

Eğer açlığa karşıysanız insanların daha çok yiyecek bulması için çalışın.Eğer kötü politikacılara karsıysanız, rakibi için çalışın. Sıklıkla seçimleri insanların gerçekten karşı olduğu adaylar kazanır, Çünkü tüm enerji üzerinde toplanmıştır.

İstemediğinize değil, istediğinize odaklanmalısınız. Tabii ki istemediğinize bakacak, tam tersini arayıp ne istediğinizi bulup onu oluşturacaksınız. Gerçek şu ki: istemediğinizden ne kadar fazla bahsedip yakınırsanız,onunla ilgilenip “ne kadar korkunç” derseniz, ondan daha fazla yaratırsınız.

 

Çoğu insan bana der ki: "James, ama bilgilenmeliyim." Tabi ki bilgilenin ama, bilgilerle boğulmanız gerekmez! Sakin olmayı ve dikkatinizi istemediğiniz durumdan uzak tutmayı öğrenin ve tüm enerjinizi yaşamak istediğiniz deneyime yönlendirin. Her zaman şunu derim: İçimizde duyduğumuz ses, dışardan gelen görüşlere oranla daha net, daha gür ve daha berrak çıkmaya başlamışsa hayatınızın efendisi oldunuz demektir!

 

Tüm dünyayı istediğiniz şekle sokmak için doğmadınız; Kendi dünyanızı seçtiğiniz şekilde yaratmak için doğdunuz.

Diğerlerine de kendi seçtikleri dünyayı yaratmaları için izin vermelisiniz, varolmaları için de elbet..Şu anda sizin aklınıza gelmese de mutlaka biri soruyordur: "Herkes bu sırrı öğrenir ve evreni bir katalog olarak kullanırsa, herkes istediğini alırsa, geriye ne kalır?" Herkes bunu kullanmaz ve bankayı sonuna kadar boşaltmaz mı? Bu sırla ilgili en güzel bilgi:

Yaşamın herkes için ihtiyaçtan fazlasıyla dolu olduğudur. İnsanlığın beyninde bir virüs gibi yaşayan bir yalan var. Bu yalan: "Herkes için yeterince iyi şey yok, burası yoksunluklar ve sınırlarla dolu bir dünya ve tüm ihtiyaçlara yetemez."

 

Bu yalan insanları korkuya, endişeye  açgözlülüğe sürükler ve bu duygular da onların yaşantılarına dönüşür.Böylece dünya bir kabus hapı almış gibi olur. Gerçek şu ki etrafta ihtiyaçtan fazla iyilik var, ihtiyaçtan fazla yaratıcı düşünce var, ihtiyaçtan fazla güç var, ihtiyaçtan fazla sevgi var, ihtiyaçtan fazla neşe var... tüm bunlar, kendi sonsuz doğasının farkında olan bir akıldan ortaya çıkar. Dünyaya gelmiş her büyük öğretici, “Hayat bolluk içinde oluşturulmuştur.” der.

 

Yani mevcut kaynağımızın yetersiz kaldığını fark edince, hedefimize ulaşmak için yeni bir kaynaklar buluruz.Kendimizi çaresiz hissettiğimizde aslında etrafımızdakileri görmüyoruzdur. İnsanlar kalplerinden geçeni yapmaya ve istedikleri gibi yaşamaya başlayınca aynı şeyleri yapmak istemezler. Bunun güzelliği buradadır. Sadece BMW'leri istemeyiz. Aynı kişiler olarak kalmak da...Aynı deneyimleri yaşamak, Aynı giysileri giymek de istemeyiz. ...... istemeyiz. Boşlukları doldurun.

 

Herkese yetecek kadar mevcut. İnanırsanız, görebiliyorsanız,harekete geçiyorsanız - size görünecektir.

 

Gerçek budur! Gerçekliğinizin çeşitliliği sizi özgür bıraksın ve istediklerinizi seçin... ve yaşamak istediğiniz bir şey gördüğünüzde, onu düşünün ,onunla ilgili duyguyu bulun ve o duyguya bürünün, ondan bahsedin, onunla ilgili yazın

onu kendi gerçekliğinize dönüştürün ve…

 

Yaşamak istemediğiniz deneyimleri görünce; onunla ilgili konuşmayın, yazmayın endişelenmeyin, tepki vermeyin, görmezden gelmek için kendinizi zorlayın, dikkatinizi vermeyin, istediklerinize olan dikkatinizi bölmeyin. Geçmişteki liderlerin çoğu, "sır"rın en önemli parçası olan insanlarla paylaşmayı es geçtiler. Şimdi tarihte yeni bir sayfa açmak için en iyi zaman. Çünkü, ilk defa bilgiye parmaklarımızın ucundan ulaşabiliyoruz. Sizin "sır"rınız Etrafımıza baktığımızda, kendi bedenimiz de dahil olmaz üzere gördüklerimiz sadece buzdağının tepesidir.

 

Bir saniye elinizi tutun ve bakın eliniz bu şekilde görünüyor ama aslında öyle değil. Elinize bir çeşit mikroskopla bakarsanız, sadece enerji dalgaları görürsünüz. Eliniz, yıldızlar ya da okyanus, hepsi aslında aynı şeyden meydana geldi.

Her şey enerjidir. Şöyle anlatabilirim; Evrenimiz, galaksimiz, gezegenimiz vücudumuz, organlarımız, ve tabii hücrelerimiz,

ve tabii sonra moleküllerimiz ve atomlarımız...hepsi temelinde enerjidir.

 

Hakkında konuşulacak çok fazla seviye var. Ama evrendeki her şey enerjidir. Hangi şehirde yaşarsanız yaşayın, vücudunuzda tüm şehri yaklaşık bir hafta aydınlatacak kadar potansiyel enerji var! Çoğu insan kendini bu sınırlı beden olarak tanımlar fakat siz bu sınırlı beden değilsiniz! Bir mikroskopun altında bile enerji alanları görülür..Enerji hakkında şunu biliyoruz: Bir Kuantum fizikçisine "Dünyayı yaratan nedir?" diye sorarsanız size "enerji" der ve enerjiyi söyle tarif eder; Yaratılamaz ve yok edilemez. Her zaman varoldu ve her zaman varolacak, form değiştirebilir, bir formdan bağımsız varolabilir. Ok, güzel! Aynı soruyu bir din adamına sorduğunuzda, size "Tanrı" diye cevap verir, ve tanrıyı söyle tarif eder;

Yaratılamaz ve yok edilemez. Her zaman varoldu ve her zaman varolacak, form değiştirebilir, bir formdan bağımsız varolabilir. Görüyorsunuz tarifler aynı, sadece terimler farklı. Eğer kendinizi biraz "geniş" buluyorsanız tekrar düşünün.

 

Siz ruhsal bir varlıksınız. Siz daha geniş bir enerji alanında hareket eden bir enerji alanısınız. Hepimiz birbirimize bağlıyız

sadece bunu göremiyoruz. Birbirinden ayrı bir dışarısı ve içerisi yok. Evrendeki her şey birbiriyle bağlantılı, tek bir enerji alanı var. Siz bir enerji kaynağının uzantısısınız ve burada bu harika bedenlerinizle bulunuyorsunuz, Ama bedenleriniz sizi çoğunlukla gerçekte ne olduğunuzdan uzak tutar.

 

Siz enerjinin kaynağısınız. Siz sonsuz varlıklarsınız. Siz Tanrının gücüsünüz, Tanrıya ne diyorsanız, siz ‘o’ sunuz.

Diyebiliriz ki bizler tanrının hayali ve suretiyiz. Diğer bir deyişle evrenin kendisi bir bilinçtir. Açığa çıkan olasılıkların sınırsız

hissedişiyiz ve hepsi gerçeğe dönüşecek. Bütün büyük öğretiler,yaratıcı gücün hayalinde ve suretinde yaratıldığınızı söyler.

Siz kendi dünyanızı yaratabilecek potansiyel yaratıcı güce sahipsiniz ve yaratıyorsunuz.

 

Belki şimdiye dek kendiniz için mükemmel şeyler yarattınız ya da yaratmadınız.

 

Sizden gerçek isteklerinizi ve hayatınızdakilerin size layık olup olmadığını düşünmenizi istiyorum. Eğer değillerse, şimdi değiştirmenin tam zamanı... Çünkü bunu yapacak güce sahipsiniz. Tüm güç içerdendir ve bu yüzden kendi kontrolümüzdedir. Robert Collier (1885-1950)

 

Birçok insan hayatta kendini kurban olarak görür. sıklıkla geçmişteki bir olayı neden gösterirler. Mesela çok meşgul ebeveynlerle, işlevsiz bir ailede büyümek gibi. Burada sunu belirtmeliyim: çoğu psikolog, ailelerin yaklaşık %85'inin

işlevsiz olduğuna inanıyor. Yani siz çok da özel değilsiniz bu konuda.

 

Annem ve babam alkolikti, babam bana küfrederdi ve annem ondan boşandığında altı yaşındaydım. 13'ünden 18'ine kadar sokak çetelerine takıldım. Ciddi bir motosiklet kazası geçirdim. Bir noktada evsizdim.15 yıl Houston da fakirlik içinde yaşadım. Çocukken öğrenme güçlüğü çekiyordum. Öğrenme yeteneğimin olmadığı söylendi. Okuyamaz, yazamaz, iletişim kuramaz, kendi başına yaşayamaz kabul edildim.

 

Herkesin hikayesi birbirine benzer. Sonuçta buna "E nolmuş" denir. Önemli olan şimdi ne yapacağınız, neyi seçtiğiniz...

Geçmişinize de odaklanabilirsiniz, istediğinize de odaklanabilirsiniz. İnsanlar istediklerine odaklanınca, istemedikleri uzak düşer istediğiniz oluşur, diğeri ise kaybolur. Düşüncelerinizi kasten ortaya çıkarmaya başladığınız, düşüncelerinizi bir amaç

için kullandığınız, kendi deneyimlerinizi yaratmaya başladığınız noktaya gelmenizi istiyoruz. Çünkü düşüncenizi siz yönetirsiniz. Çekim yasasının güzel tarafı, olduğunuz yerde başlayabilmenizdir.Düşünmeye, gerçekten düşünmeye başlayabilirsiniz. Kendi içinizde mutluluk ve ahenk hislerini üretmeye başlayabilirsiniz.Yasa buna cevap verecektir.

 

Artık farklı inançlar geliştirmelisiniz; "Evrende ihtiyaçtan fazlası var," ya da "benim için her şey yolunda" gibi, ya da "yaşlanmıyorum, gençleşiyorum" gibi. Çekim yasası ile tüm isteklerimizi oluşturabiliriz. Kendinizi kültürel engellerinizden,

sosyal inanışlarınızdan kurtarabilirsiniz.

 

Bir kez daha ve kalıcı olarak sizdeki gücün dünyadakinden fazla olduğunu anlarsınız. Şimdi söyle düşünebilirsiniz:

"Bu çok güzel, ama yapamam!" Fred Alan Wolf (Kuantum Fizikçisi) "O yapmama izin vermez," "Bunu yapacak kadar param yok," "Bunu yapacak kadar güçlü değilim," "Yeterince zengin değilim", "değilim", "değilim", "değilim", "değilim"

Her bir "değilim" bir yaratımdır. İster yapabileceğinizi ister yapamayacağınızı düşünün, haklısınız.Henry Ford (1863-1947)

 

Bir sınır var mı; kesinlikle yok.Bizler sınırlandırılmamış varlıklarız. Yetenek, güç ve kapasitede bir tavanımız yok.Bu gezegendeki her bir yaratılmış varlık sınırsızdır. Yaşamın "Sır"rı Gökyüzünde tanrının sizin hayattaki amacınızı yazdığı bir yazı tahtası yok.

 

Gökyüzünde şöyle diyen bir tahta yok: Neale Donald Walsch (Yazar) Neale Donald Walsch. Yakışıklı Adam. 21. Yüzyılın ilk yarısında yaşadı. ve gerisi boşluk… Tek yapmam gereken gerçekten niye burada olduğumu anlamak için o yazı tahtasını bulmak ve tanrının benim için ne planladığını öğrenmek, ama öyle bir yazı tahtası yok.

 

Yani amacınızı siz seçersiniz, Görevinizi kendiniz belirlersiniz. Hayatınız kendi yarattığınız gibi olur ve kimse de sizi yargılayamaz, şimdi ve sonsuza kadar. Bunu anlamam yıllarımı aldı, çünkü şuna inandırılarak yetiştirildim:

 

Yapmam gereken bir şeyleri yapmadığımda tanrı benden mutsuz olur! Ama esas amacımın: hissetmek ve tadını çıkartmak olduğunu anladığımda, bana mutluluk getiren davranışlarda bulunmaya başladım. Biz de bir deyiş vardır: "Eğlendirmiyorsa, yapma!" Sevgi, mutluluk, özgürlük, neşe, kahkaha hissedilmesi gereken bunlar...

 

Eğer orada oturup bir saat meditasyon yapmak sana keyif veriyorsa, yap...yap elbet... eğer salamlı sandviçten zevk

alıyorsanız yiyin. Kedimi severken haz duyuyorum, doğa yürüyüşü yapmaktan haz alıyorum. Kendimi sürekli o ruh halinde

tutmak isterim, böylece istediğimi kendime çekecek etkiyi yaratırım ve isteğim oluşur.

 

İçsel mutluluk başarının benzinidir. Sizi mutlu eden her şey, daha fazlasını size çekecektir.

 

Şu anda bu mesajı alıyorsunuz, bunu hayatınıza siz çektiniz. Size iyi geliyorsa, hayatınıza geçirmeyi ve uygulamayı

Seçersiniz iyi gelmiyorsa, bırakırsınız. Kendinize iyi gelecek, kalbinize uyan birşeyler bulun.

 

Mutluluğunuzu izleyin, sadece duvarların olduğu bir yerde bile evren size kapılar açacaktır. Joseph Campbell (1904-1987)

 

Joseph Campbell "Mutluluğunuzu izleyin." demiş. Bizce bu bir insanın ağzından çıkan en iyi kelimeler. Eğer biri mutluluğunu izleyebiliyorsa, siz de her konuda bolluk ve refahın izini takip edebilirsiniz. Hayatın tadını çıkarın çünkü hayat

muhteşem bir yolculuk. Farklı bir gerçeklikte farklı bir hayat yaşayacaksınız.

 

İnsanlar size bakıp "Benden farklı ne yapıyorsun?" diyecekler. Farklı olan tek şey siz "sır"ra göre hareket ediyorsunuz,

böylece insanların sizin için imkansız dediklerini gerçekleştirir veya sahip olursunuz.

 

Yeni bir çağ başlıyor … Bu, sınırı uzay değil, akıl olan bir çağ.

 

İnsanların tüm zihinsel ve duygusal potansiyellerini kullandıkları bir dünya düşünün; İnsanlar zihinlerindeki potansiyelin en fazla %5'ini kullanabilirler. Uygun  eğitimin sonucunda zihnin potansiyelinin %100'ü kullanılabilirler. Öyle bir dünya düşününki insanlar tüm zihinsel ve duygusal potansiyellerini kullanabiliyorlar. Her yere gidebilir, her şeyi yapabilir,

her şeye ulaşabiliriz.Kendinizi, istediğiniz ile farz edin, her dini kitap bize bunu söyler.Her önemli felsefe kitabı, her büyük lider, yaşamış tüm üstatlar, bize ayni şeyi söyler.

 

Geçmişteki bilge insanları araştırın; birçokları size bu programda tanıtıldı. Hepsi "sır"rı anlamıştı. Şimdi siz de anlıyorsunuz.

Daha fazla kullandıkça daha fazla anlayacaksınız. Bu sözleri hayatınızın ilk gününde duysaydınız; her şeyin daha kolay olacağını hissediyor olabilirdiniz ve eğer sizinle hayatınızın ilk gününde  konuşsaydık; ilk söyleyeceğimiz şey:

 

Dünya'ya hoşgeldin, yapıp, ulaşıp, olamayacağın hiçbir şey yok, sen muhteşem bir yaratıcısın, güçlü ve kesin burada olma arzunun sonucunda buradasın, peşinden git, isteğini düşünerek, ne istediğine karar vermene yardım edecek hayat deneyimini kendine çek ve bir kez karar verince bütün düşünceni ona odakla.

 

Zamanının çoğu bilgi toplamakla geçecek.Bilgi, istediğinin ne olduğuna karar vermeni sağlayacak, ama asıl işin ne istediğine karar verip, ona odaklanmak,ve ona odaklanarak onu kendine doğru çekmek yaratımın süreci budur.

 

Harika olduğunuza inanıyorum, muhteşem bir tarafınız var.Hayatta başınıza ne gelirse gelsin, ne kadar genç ya da yaşlı olduğunuzu düşünüyor olursanız olun; içinizde, dünyadan daha güçlü bir kuvvet olduğunu düşünmeye başladığınız an,

gücünüz ortaya çıkmaya başlayacak, hayatınızı değiştirecek, sizi doyuracak, giydirecek, koruyacak, yol gösterecek eğer izin verirseniz varlığınızı besleyecek.

 

Kesin olarak bildiğim bu! Bu yardımcı olacak.

 

İYİ HİSSET

 

Rahat olun, tadını çıkartın. Yapmanız gereken hiçbir şey yok, sadece yapmayı istedikleriniz var.